‘Yalnızca geleceğe bak! Sakın geleceğe bakma!’
Bugün doğrudan girelim mevzuya. Size istisnalar hariç -muhtemelen çevrenizdeki hiç kimseden duymadığınız bir soru yönelteceğim. Aslında cevabını çok iyi bildiğiniz bir soru bu. Hatta bu soruya kuvvetle muhtemel...
Bugün doğrudan girelim mevzuya. Size istisnalar hariç -muhtemelen çevrenizdeki hiç kimseden duymadığınız bir soru yönelteceğim. Aslında cevabını çok iyi bildiğiniz bir soru bu. Hatta bu soruya kuvvetle muhtemel birden fazla cevabınız vardır. On puanlık soru şu:
"İnsanlık tarihinin, gelmiş geçmiş en kötü insanı kimdir?"
Bir yerden Hitler cevapları geldi… Pink Floyd'un The Final Cut albümündeki 'the ghost of McCarty' deyişi gibi Hitler dediğinizi duyar gibiyim.
İyi ama Hitler tek başına değildi ki… Bunun görünen yüzünde Propaganda Bakanı Goebbels'i var, SS Lideri Himler'i var, arka planda Gamalı Haç'ın neo-kâşifi yeni-Paganist gazeteci Jörg Lanz von Liebenfels'i var, Nazizm'in, yani Nasyonel Sosyalizm'in mucidi Fransız romancı/gazeteci Maurice Barres'i var. Var oğlu var.
John Fowles, İkinci Dünya Savaşı'nı da anlattığı Büyücü'de boşuna demiyordu, "Asıl trajik olan, bir insanın kötü olmaya cesaret etmesi değil, milyonlarca insanın iyi olmaya cesaret edememesi idi" diye.
Felsefe, bilim, edebiyat ve müzik tarihine büyük katkılar sağladığı...