Seçimin kaderini ‘kripto Erdoğancılar’ belirleyecek
Türkiye Cumhuriyeti'nin 100 yıllık mazisinde bugüne dek 6'sı tek partili rejim döneminde, biri (1946) açık oy, gizli sayım(!) usulüyle ve 1950'den itibaren de hepsi 'demokratik' diyebileceğimiz tam 19 seçim yaşandı. Yani...
Türkiye Cumhuriyeti'nin 100 yıllık mazisinde bugüne dek 6'sı tek partili rejim döneminde, biri (1946) açık oy, gizli sayım(!) usulüyle ve 1950'den itibaren de hepsi 'demokratik' diyebileceğimiz tam 19 seçim yaşandı. Yani toplamda 26 genel seçimlik bir liste çıkıyor. Kronolojik sırayla gidelim: 1923, 1927, 1935, 1939, 1943'te yalnızca ve yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi'nin girdiği 6 genel seçim yapıldı, doğal olarak hepsini de CHP kazandı!
Derken 21 Temmuz 1946 senesinde 8. dönem milletvekillerini belirlemek için bir daha seçim yapıldı. Bu seçimin farkı, Cumhuriyet tarihinde ilk defa tek dereceli seçim sistemine geçilmiş olmasıydı. Bunun 'selefi' olan sistemde ise seçmenler doğrudan milletin temsilcilerini veya vekillerini seçmiyor, onları seçecek olanları seçiyordu. Yani seçmenler, ikinci seçmen adı verilen bir grubu seçiyor, onlar da temsilcileri seçiyordu. Tam bir garabet!
Neyse… Nihayetinde 1946'da bir yasa değişikliği ile Türkiye bu garabet seçim sisteminden kurtuldu, ama bu kez de CHP bürokrasisinin telkinleriyle riske girmemek için bütünüyle anti-demokratik olan 'açık oy, gizli tasnif' yöntemiyle yapıldı seçim. Bu da ayrı bir garabetti. Seçmen...