“Haberin yok mu? Televizyonlar hep söyledi ya!”
Elleri fesleğen kokardı, reyhan kokardı, taze nane kokardı.Nezle girip olduğunda kavrulmuş çörekotu kokardı.
Yaz kış sırtında el örgüsü yelek.
Onu öyle soğuğun bağrında, sadece sırtında bir yelek ile görünce gönül koyardım. “Niye kendine şişme bir yelek almıyorsun aşk olsun bak üşüyorsun!”
“ Sıkılıyorum” deyip yeleğin altındaki yeleğini, o yeleğin altındaki başka yeleği gösterirdi. Hepsi el örmesi.
Tezgahının başında onu örgü örerken görmemiştim hiç. Kim örüyordu bu yelekleri?
Ne olacak bu anne babaların hali?
19 Nisan 2024 | 317 Okunma
Bayram neşesinin dışında kalmamak, lâkin içine de girememek...
12 Nisan 2024 | 98 Okunma
Öz orucu, söz orucu, köz orucu ve seçim kampanyaları...
05 Nisan 2024 | 231 Okunma
Kitapların sayfaları gençlere ve çocuklara çok mu uzak?
29 Mart 2024 | 149 Okunma
Negatif nasihatler ile insan-ı kâmil değil, esfel-i safilîn olunur...
22 Mart 2024 | 317 Okunma
TÜM YAZILARI