Evveli ekmek, ahiri ekmek, ille de ekmek...

Hava güneşli, bankanın önü kalabalık, öğlen tatilinin bitmesini bekleyen “mudi”ler iki sıra olarak kapının önünde bir türlü geçmeyen vakti, imece usulü bitirmeye çalışıyorlar...

Hava güneşli, bankanın önü kalabalık, öğlen tatilinin bitmesini bekleyen “mudi”ler iki sıra olarak kapının önünde bir türlü geçmeyen vakti, imece usulü bitirmeye çalışıyorlar adeta: “Ne zaman açılacak bu! Ne yapıyorlar içerde!” Onların biraz ilerisinde iki yaşlı adam bastonlarına tutuna tutuna seslerini birbirlerinin işitme cihazından içeri geçirmeye uğraşa uğraşa sohbet etmeye çalışıyor. 80’li yıllarda bir reklam vardı. Nereye gidiyorsun? / Akbank’a/ Öyle mi ben de seni Akbank’a gidiyorsun sanmıştım.

İki yaşlı adam kırk yıl evvelinin o banka reklamından çıkıp gelmiş de şimdi o reklamı güncelliyorlarmış gibi birbirleriyle beyhude iletişim kurmaya uğraşıyor. Birbirlerini hiç anlamıyorlar. Ama yine de kendi içlerinde biriktirdikleri sesi hiç sakıncasız yanındakinin yardımıyla dışarı salabildikleri için nimeti olmayan bu sohbeti, sohbet olmayan bu sohbeti, hiç şikâyetsiz sürdürmek konusunda kararlı görünüyorlar. Ama bu kararlarını epey bir çabadan sonra yeniden gözden geçirmeye karar veriyor olmalılar ki, sohbette, anlayan ve dinleyen denklemi bir türlü kurulamayınca, ikisi de susuyor.

Bir müddet kendi âlemlerinde dolaşıyorlar. Sonra beyaz sakallı olan beyzbol...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bir kadını güzel ve çekici yapan nedir? 22 Eylül 2023 | 974 Okunma “Sizi daha yakından tanımak istiyoruz...” 15 Eylül 2023 | 318 Okunma “İşte bu benim şarkım!” 08 Eylül 2023 | 241 Okunma Gündelik hayat, kına gecesi performansı ve “helal gece kulübü” 01 Eylül 2023 | 353 Okunma Bir kitap bir hayat 25 Ağustos 2023 | 236 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar