Dört ülke arasında göçmen Kajal’ın “mutlu/huzurlu” hikâyesi

-I- Sadece bir günlük tanıklığımı merkeze alarak, yaşadığımız değişimi, sorunlarımızı “görülebilir/okunabilir” hale getirmeye niyet ettim. Bir “an”ın kaydını tutan...

-I-

Sadece bir günlük tanıklığımı merkeze alarak, yaşadığımız değişimi, sorunlarımızı “görülebilir/okunabilir” hale getirmeye niyet ettim. Bir “an”ın kaydını tutan metinler. Kurmaca değil. Şahitlik. Böylece Gün Gün Sosyoloji başlığı altında metinler inşa etmiş olacağım inşallah.

Yaşadığım mahalleden pek ayrılmadığım için, “ev”den uzaklaştığım günlerin her biri benim için “fevkalâde” boyutunda geçiyor. Bir günü, beş gün boyunca yazsam tüketemiyorum.

23 Ekim Salı günü mesela. 2023 Eğitim Vizyonu, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk tarafından Beştepe’de Türkiye’nin dört bir tarafından gelmiş binlere öğretmenin huzurunda saat 14.00’te açıklanacak. Sabah 10.00 uçağı ile Sabiha Gökçen’den Ankara’ya uçacağım, toplantıya katılmak için. Sabah saat 08.00 gibi evden çıktım. Fındıklı’dan E5’e bağlanmaya çalışırken kavşakta bir adamın canını tehlikeye atma pahasına cep telefonu ile patates çuvalı yüklü kamyonetin fotoğrafını çekmeye çalıştığını gördüm. Millet her gördüğünü sosyal medyaya yazıyor ya. Ben de bu anı “her şeyin fotoğrafını çeken ama pek bir şey görmeyen insanlarla birlikte yaşamasını da öğreneceğiz. Sorun şu ki onlar “yaşamak”ı öğrenebilecek mi?” diyerek sesli notlara ilave ettim (Sesli notlar kısmı önemli. Cep telefonundaki bu uygulamayı kullanmayanlar için söylemiş olayım, tuşa basıp konuştuğunuz zaman sizin söylediklerinizi harf harf kaydediyor makine. İstediğiniz zaman o kaydı okuyabiliyorsunuz.)

Trafik akıyor. Vakitlice gideceğim inşallah, uçağa binmeden oturur bir hikâye okurum diye hesaplarken, trafik polisinin müdahalesi ile durduk. Bindiğim taksinin şoförü ruhsat soracak herhalde diye derhal evraklara meyletti. “Durağını arasana” dedi bizi durduran polis. “Bunlar yabancı. Uçaklarını kaçıracaklar. Senin durak bir taksi göndersin.”

Şoför “Benim duraktan taksi buraya yarım saatten önce gelemez!” dedi. Polis memuru, sorunu kendisinin çözmesi gerektiği bilincinden tamamen uzak, rahvan rahvan izahatta bulundu: “Bunların bindiği taksiyi bağladık. Uçağı kaçıracaklar”.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bayram neşesinin dışında kalmamak, lâkin içine de girememek... 12 Nisan 2024 | 97 Okunma Öz orucu, söz orucu, köz orucu ve seçim kampanyaları... 05 Nisan 2024 | 231 Okunma Kitapların sayfaları gençlere ve çocuklara çok mu uzak? 29 Mart 2024 | 147 Okunma Negatif nasihatler ile insan-ı kâmil değil, esfel-i safilîn olunur... 22 Mart 2024 | 317 Okunma Anlam dünyamızın duvarlarını dinleyerek öreriz 15 Mart 2024 | 204 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar