Değişende değişmeyeni bulabilecek miyiz?

I- Gün geçmiyor ki, aileye, gençliğe, değerlere dair bir alan araştırması yayınlanmamış olsun. Her araştırmadan sonra ekranlardan eyvah kül olduk bittik hayıflanmaları sökün ediyor. Ya da her...

I-

Gün geçmiyor ki, aileye, gençliğe, değerlere dair bir alan araştırması yayınlanmamış olsun. Her araştırmadan sonra ekranlardan eyvah kül olduk bittik hayıflanmaları sökün ediyor. Ya da her araştırma sonrası sosyal medya ahalisinin “ne ara bu hale geldik” temalı nostaljik sızlanması başlıyor.

“Sarı mikrofon/kara mikrofon” başlıklı bir takım vidyolar yayınlanıyor. Vay, dayı İslam’ın beş şartını bilmiyor. Hani Müslüman bir ülkeydik alayları.

Öncelikle ortaya atılan her “veri” için verip veriştirmek huyundan bir vazgeçelim derim.

Alan araştırmaları derinlemesine söyleşi ve gözlemlerle desteklenmediği zaman, zihniyet ve davranış kodlarına dair çok genel geçer şeyler söylenmesine vesile olur. Genel geçer şeyler ile değişimin yönünü, karakterini ve şiddetini tespit etmek mümkün değildir.

Derinlemesine gözlem için, gözlem yapan kişinin dikkatini belli kavramlar üzerine yoğunlaştırmasının şart olduğunu düşünüyorum. Mesela bendeniz için bu kavramlar doktora tezimden bu yana hiç değişmedi: Zaman ve mekan idraki. Çünkü modernleşmenin hayatımızdaki en bariz etkisi zamanı ve mekanı eskilerin kullanmadığı şekilde kullanmaya başlamamızda ortaya çıkar. En genel ifadesi ile mekan olarak evin varlığı modernleşme ile birlikte mekanın idrak edildiği bir yuva olmaktan çıkarak bir “yer” haline gelir. Bu dönüşüm birden olmaz. Aşama aşama gerçekleşir. Geçim ekonomisinde ev üretimin merkezidir. Ama insanlar köyden kente göçtüğünde ev başka bir “yerde” üretim merkezi olma işlevini yerine getirmeye devam eder. Köyden şehre göçmüş ailelerde, erkekler işçi olarak fabrikada çalışırken, yaz tatilinde, kadınlar çocuklarını da alarak köylerine giderler. Bir taraftan köyde yaşayan ve yaz boyunca yardıma ihtiyacı olan aile fertleri için “mevsimlik işçi” konumunu alırlar bir taraftan da yaz boyunca köyde üretilmiş olanlardan kışlık erzaklarını hazırlarlar.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne olacak bu anne babaların hali? 19 Nisan 2024 | 350 Okunma Bayram neşesinin dışında kalmamak, lâkin içine de girememek... 12 Nisan 2024 | 98 Okunma Öz orucu, söz orucu, köz orucu ve seçim kampanyaları... 05 Nisan 2024 | 231 Okunma Kitapların sayfaları gençlere ve çocuklara çok mu uzak? 29 Mart 2024 | 149 Okunma Negatif nasihatler ile insan-ı kâmil değil, esfel-i safilîn olunur... 22 Mart 2024 | 318 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar