Mustafa’nın sihirli sözü

MUĞLA’nın ova köylerinden Değirmenyanı’nı geçerken el kaldırdı... Sırtında okul çantasıyla bir çocuk. Otostop yapıyor. Durdum... “Nereye?” “Okula yetişicem...

MUĞLA’nın ova köylerinden Değirmenyanı’nı geçerken el kaldırdı...

Sırtında okul çantasıyla bir çocuk.

Otostop yapıyor.

Durdum...

“Nereye?”

“Okula yetişicem de...”

“Atla.”

İki tarafından bahar fışkıran bir yolda kıvrıla kıvrıla giderken sordum:

“Adın ne?”

“Mustafa...”

Sessizlik...

Biraz daha gidince klasik soruyu sordum:

“Ne olmak istiyorsun bu dünyada?”

“Bilgisayarcı...”

Mustafa az konuşuyor. Kısa cümle. Bilgisayar gibi.

Sorduğun kadar cevap alıyorsun.

“Peki... Buralarda nasıl olacak? Veterinerlik, ziraat falan okusan...”

“Ben zaten meslek lisesindeyim. Bilgisayar bölümünde.”

Nasıl mutlu oluyorum.

Devam ediyorum:

“Bilgisayar mühendisliği için büyükşehir... Üniversite... Hatta yurtdışı gerekmez mi?”

Mustafa’dan yine kısa bir cevap:

“Valla ben buraları bırakmıycam. Buraları seviyorum...”

İşte sihirli söz bu.

“Buraları bırakmıycam.”

Ova köylerinden bir meslek lisesi bilgisayar öğrencisi Mustafa.

Memleketine sahip çıkan Mustafa.

İyi ki varsın oğlum.

Neden?

Çünkü bu ‘Apple’ bir ‘garaj çocukları’ rüyası yarattı ya...

“Bir aplikasyon buldum. Milyarlar benim oldu” dedirten bu ‘garaj rüyası’ndan söz ediyorum.

Mustafa’yla tanışınca sordum:

“o hayalde vidayı sıkmadan garajdan çıkamazsın ki...

Öyleyse o garajda vidayı kim sıkacak?”

Yani işsiz üniversite mezunu ordusunu görürsek...

Meslek lisesinden gelen çocuğun önemini anlarız.

Motor teknik. Torna tesviye. Mobilya, kereste, tasarım...

İşte meslek lisesi bilgisayar öğrencisi Mustafa bu yüzden önemlidir.

Asıl elemandır.

Aslında Mustafa’yla karşılaşmam  bir işaretti.

Ova köylerinden Mustafa’yı bulmam.

Onun, “Buraları bırakmıycam”demesi...

Bu kadar kamplaşmanın ortasında...

İyi şeylerin işaretiydi.

Memleket sevgisinin...

Anadolu’nun genç nesillerinde filizlendiğinin işaretiydi.

RECEP İVEDİK’E 8 MİLYON KİŞİ NİYE GİTTİ

YALNIZCA komik olduğu için mi?

Hayır.

Çok daha zekice bir durum var.

Ali Özgentürk bir sohbette söyleyiverdi:

“Herkes komik bir magandayı seyrettiğini zannediyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ege’de bir çakıl taşı vermeyiz tamam Peki elimizdekilere ne yapıyoruz | İğneyi kendimize batırınca bakın nasıl bir acı çıkıyor 28 Nisan 2024 | 124 Okunma Bir cerrahın yüzünün bembeyaz olduğu an 27 Nisan 2024 | 267 Okunma Hayatın içinden gelen bir masal 22 Nisan 2024 | 105 Okunma İşte şeytanın listesi 21 Nisan 2024 | 210 Okunma Dolandırıcıların şeytanca planı 20 Nisan 2024 | 336 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar