Ağız tadıyla mağdur olamamak
31 Mart Seçimleri'nde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sonuçlarının YSK tarafından iptalinin CHP adayı Ekrem İmamoğlu'nu "Mağdur" durumuna düşüreceğini ve bunun Ekrem İmamoğlu'nu "Mağdur" durumuna düşüreceğini ve bunun Ekrem İmamoğlu'na olan sempatiyi arttırıp yaygınlaştıracağını yazdım seçimlerin hemen ardından.
Çünkü seçimlerin iptal ettirileceğinden zerre kuşkum yoktu. Diyeceksiniz ki, “Nasıl emindin. Medyum musun?”
Medyum olmadığım aşikâr.
Sadece demokrasilerin tarihini biliyorum.
İktidarların hangi el kitabını kullandığını görüyorum.
Kullanılan el kitabında hangi maddeye gelindiğini anlayabiliyorum.
Basit iş yani.
Ne medyum olmaya gerek var ne alim...
Mağduriyetin İmamoğlu’na yarayacağını bilmek için de kâhin olmaya gerek yok.
Tarihte hep böyle olmuş.
Bugünkü iktidardan daha iyi kimse bilemez bunu.
Ve 23 Haziran öncesi yeni stratejilerini de bunun üzerine kuruyorlar.
Çok açık biçimde.
Önümüzdeki 40 gün boyunca 31 Mart Seçimleri'nin mağdurunun AK Parti ve adayı Binali yıldırım olduğunu okuyacaksınız, dinleyeceksiniz.