Saklı cennet Camili’de (Macahel) üç gün…

Farklı şehirlerin, yeni mekânların, değişik tatların, son teknolojilerin peşinde koşmaktan mutluluk duyan, bunların insan ömrünü güzelleştirenin ayrıntılar olduğunu düşünenlerle, yani hayatta...

Farklı şehirlerin, yeni mekânların, değişik tatların, son teknolojilerin peşinde koşmaktan mutluluk duyan, bunların insan ömrünü güzelleştirenin ayrıntılar olduğunu düşünenlerle, yani hayatta her anlamda lezzet arayanlarla yine beraberiz. İşte bu haftanın konu başlıkları… Ayrıntılar mı? Ehlikeyf kategorisinde…

Çok özel bir yerde, bir mikro klimada, organik bir dünyadaydım üç gün boyunca; daha dündü, sislerin, masalsı görüntülerin arasından tırmanarak, ip gibi yokuşlardan inerek gezecektim o saklı bölgeyi… Bu yazıyı, doğal ormanların içinde, doğanın tüm seslerini, gece kuşlarını, çakalların ağlamalarını dinleyerek; başımı yukarı kaldırdığımda gökyüzündeki milyonlarca yıldızı seyrederek yazmaya başlamıştım… Artvin’de, Camili’deydim (Macahel)… Aşağıda akan derenin uğultusu, yağan yağmurun sesi, doğanın mis gibi kokuları eşlik ediyordu gecenin ıssızlığına…

Bölgede organik sebzecilik, meyvecilik, seracılık, arıcılık yapılması, doğa turları düzenlenmesi için bütün koşullar mevcuttu… 3-5 yıl önce neredeyse hiç olan altı köydeki toplam yatak sayısı 300’e ulaşmıştı… Kültürel, doğal zenginlikler elle dokunulası yakındı; bilenler biliyordu biraz ötemde masum masum duran bir ladin, çalgı aletleri titreşim tablası olarak kullanıldığında dünyanın en makbul, en değerli ağacı olacaktı… Öyle bir yerdi ki buralar, boz ayılara türküler düzülüyor, boğaların kılına zarar gelmeyen boğa güreşleri yapılıyor, gururla kollarda taşınan atmacalar besleniyor, başka hiçbir yerde üretilmesi mümkün olmayan saf Kafkas ana arıları üretiliyordu… Karçal Dağları’ndan karların yağdığı ılıman yağmur ormanları, dünyada üzerine kar düşen biricik çay bahçelerine ev sahipliği yapıyordu…

Ya sonrası? Macahel, Ehlikeyf kategorisinde…

Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Adana Film Festivali bu yıl 24. kez kapılarını açıyor. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, ulusal ve uluslararası sinemanın başarılı örneklerinin sinemaseverlerle buluşacağı festivalin, bu yıl 25 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında sevilen oyuncular, usta yönetmenler ve sektörün önemli isimlerinin katılımıyla gerçekleştirileceğini açıkladı.

Hüseyin Sözlü, Adana Film Festivali’nin ulusal sinemaya katkısının artarak sürmesi ve uluslararası festivaller içinde önemli bir isim haline gelmesi amacıyla yoğun çaba harcadıklarını ve festivalin her yıl bir öncekinden daha etkili ve coşkulu olması için çalıştıklarını ifade etti. Türk Sineması’nın kalbinin bir kez daha 25 Eylül-1 Ekim 2017 tarihlerinde Adana’da atacağını söyleyen Sözlü tüm sinemaseverleri Adana’ya davet etti.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Aganta burina burinata! 01 Ekim 2018 | 207 Okunma Yazının kadim coğrafyasında… 28 Eylül 2018 | 203 Okunma Türk kahvesinin önü açık 24 Eylül 2018 | 176 Okunma “Borusan Sanat”lılarla bir akşam 21 Eylül 2018 | 178 Okunma Adana’nın geleneksel tarihi evlerini gördünüz mü? 17 Eylül 2018 | 222 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar