İmam hatipler, ilahiyatlar ve bizim kurduğumuz laiklik

Bu cumayı Ümraniye’de kıldım. Sinekkaydı tıraşıyla, kravatıyla grand tuvalet bir vaiz efendi garip hikâyeler ve de; kimselere karışmayıp, şu duayı şu kadar okursanız şöyle şöyle sevaplar...

Bu cumayı Ümraniye’de kıldım. Sinekkaydı tıraşıyla, kravatıyla grand tuvalet bir vaiz efendi garip hikâyeler ve de; kimselere karışmayıp, şu duayı şu kadar okursanız şöyle şöyle sevaplar alırsınız edasıyla bir vaaz verdi. Ümmetin halini düşünerek rahatsız oldum. Vaazı bitirip namaza başlarken sarığı çıkarıp koyu takkesini takınca da bir fırkaya mensup olabileceğini tahmin ettim. Bu arada fırka vaizlerinin neden genellikle böyle yaptıklarını düşündüm, böyle yapmayanların gruplarını canlı ve itaatkâr tutamayacakları gerçeği aklıma geldi. Bol sevap vadetmeliler ki, bağlıları hallerinden memnun olsunlar. Sonra da zaman zaman vurguladığım şu gerçeği hatırladım: Eğer İslam âlimleri uzun yüzyıllardan beri tersinden bir laiklik yapmamış olsalardı bu hallere düşmezdik. Bununla şunu kastettiğimi daha önce söylemiştim: Kuranıkerim’in üslup ve muhtevasına ters olarak bizim âlimlerimiz uzun yüzyıllardır varlığı, kâinatı ve genel olarak siyaseti, milletler siyasetini öğrenmeyi, dolayısıyla da bütünüyle dünyayı terk ettiler, böylece dini devletten ve siyasetten ayırarak tersinden bir laikliği bizzat onlar kurdular. Sonunda da şairin dediği gibi, ‘din de gitti, dünya da gitti elimizden’. Namazdan sonra bir ilahiyat profesörüyle yine Ümraniye’deki Doğulu bir âlimi ziyarete gittik. Belli ki, bir iki hayırseverin desteğiyle bir apartman dairesini medrese haline getirmiş, sarf-nahiv eksenli dersler veriyor. Haline ve takvasına diyecek yok, Arapça'yı çok iyi bildiği belli. Kendi yazdığı Arapça tefsirini bize hediye etti. Ama bu âlimimizden kimsenin haberi yok, onun da pek kimseden haberi olduğunu sanmıyorum. Özellikle Doğu'da ve Güneydoğu'daki medreselerde okumuş böyle yüzlerce âlimimiz, seydalarımız ve melelerimiz var. Arapça sarf, nahiv ve belli alanlarda derin bilgileri mevcut. Ama çoğu dünyaya, varlığa, olup bitenlere dair eleştirecek, ya da teklifler sunacak bir donanıma sahip değiller. Bu konuda batıdaki âlimlerimiz de onlardan farklı değil, üstelik Arapça'ya daya...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sevgi imandandır 29 Nisan 2022 | 263 Okunma İki olay üzerinden iki ilginç kavram 24 Nisan 2022 | 268 Okunma Şeytan nedir? 22 Nisan 2022 | 350 Okunma Teravihin hikâyesi ve tilavetin başına gelenler 17 Nisan 2022 | 799 Okunma Savrulduğumuzun farkında mıyız? 15 Nisan 2022 | 350 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar