Bir PKK siyaseti olarak ‘ideolojik yalan’

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin ölümü ile birlikte iyi bilinen bir gösteri yeniden sahneye kondu. Elçi’nin uzaktan ve yerden atılan tek bir kurşunla öldüğü otopsi raporundan açıkça...

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin ölümü ile birlikte iyi bilinen bir gösteri yeniden sahneye kondu. Elçi’nin uzaktan ve yerden atılan tek bir kurşunla öldüğü otopsi raporundan açıkça anlaşılıyor. Bunun anlamı ölüm nedeninin ‘çatışma ortasında kalmaktan’ kaynaklanmama ihtimalinin yüksek olduğudur. Çatışma sırasında atılan kurşunların bir insanın sol ense tarafından girip sol alnından çıkma ihtimali neredeyse yok. Üstelik ölümden hemen önce çekilmiş olan birkaç karede Tahir Elçi’nin yüzü silahların atıldığı yöne dönük. Yani oradan gelecek bir kurşunun enseden girmesi mümkün değil. Anlaşılan ölümcül kurşun tam aksi yönden ve bir açı sağlayacak şekilde yerden atılmış. Yani çok büyük ihtimalle olayın yaşandığı yerin arka tarafında bir hendekte veya o civarda gizlenmiş biri tarafından vurulmuş. Bunun daha ziyade YDG-H militanlarını işaret ettiğini biliyoruz. Kanıtlamak için mermi çekirdeğinin bulunması lazım. Ama YDG-H’liler roket saldırısı yaparak savcının incelemesine izin vermediler. Niye dersiniz?

Ne var ki PKK/HDP tarafı bu ‘detaylarla’ ilgili değiller. Onlar için gerçek, ideolojik olarak olması gerekenden ibaret. Olması gereken ise devletin Elçi’yi öldürmesi… Nitekim daha önce defalarca yaptıkları gösteriyi bir kez daha cenaze münasebetiyle ve sonrasında sahnelemekten çekinmediler. Tahir Elçi’yi neredeyse bir PKK/HDP’li olarak sahiplendiler ve böylece devletin suçlu olduğu izlenimini yaratmaya kalktılar. PKK tarihi bizzat PKK’nın öldürdüğü ve sonradan sanki devlet öldürmüş gibi ölen üzerinden rant sağladığı örneklerle dolu. Örgütün Leninist ideolojisi bu türden ‘kullanımları’ normalleştirmekte epeyce usta… Amaçlar uğruna her şeyin ve herkesin araçsallaştırıldığı bir dünya bu… Oportünizmin en pespaye biçimlerinin müdanasızca sergilenebildiği ve bunu becermenin ‘siyaset’ olarak adlandırıldığı bir kurum kültürü. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şu malum ‘bilge kral’ meselesi 24 Haziran 2018 | 5.330 Okunma Yeni bir nefes için… 22 Haziran 2018 | 2.662 Okunma Halledilemeyen bir travma olarak... 21 Haziran 2018 | 1.451 Okunma Büyüme fetişi 19 Haziran 2018 | 1.278 Okunma Dönüşü gözükmeyen yolda… 17 Haziran 2018 | 6.188 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar