Neden bu kadar mutsuz olduk?
TÜİK araştırma verilerine göre; 2014 yılında halkın yüzde 56,3’ü mutlu iken, 2024 yılında bu oran yüzde 49,6’ya geriledi. Halkın şikayetleri arasında, pahalılık, eğitim, yoksulluk, adalet...
TÜİK araştırma verilerine göre; 2014 yılında halkın yüzde 56,3’ü mutlu iken, 2024 yılında bu oran yüzde 49,6’ya geriledi. Halkın şikayetleri arasında, pahalılık, eğitim, yoksulluk, adalet, terör, işsizlik ve dış göç var.
2013 öncesinde Türkiye de adaletten şikayet etmek kimsenin aklına gelmezdi. Şimdi neden halk adaletten şikayetçi? Bu huşunun siyasi iktidar tarafından özellikle dikkate alınması gerekir.
Zira, siyasi iktidarların ilk görevi halkın refahı ve mutluluğu olmalıdır? Çünkü;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 5. maddesi, devletin temel amaç ve görevlerini sayarken “kişilerin refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak” görevini açıkça belirtir.
Yani bu yalnızca ahlaki bir hedef değil, anayasal bir yükümlülüktür.
Aslında , Sosyal Devlet İlkesi Refah ve mutluluk, bireysel değil kolektif bir sorumluluktur. Sosyal devlet, yalnızca yardım eden değil; fırsat eşitliğini, adil vergilendirmeyi, üretim temelli kalkınmayı, sosyal güvenliği sağlayan devlettir.
Dolayısıyla, bir iktidarın başarısı “makroekonomik istikrarla” değil, sosyal adaletle birleşen refah politikalarıyla ölçülür.