FIRSATLAR VE RİSKLER
Bir ekonomide, ekonomik istikrar sorunu doğru tespit edilmezse, algı yaratmak önde tutulursa, herkes kendine göre yorum yaparsa, istikrar politikaları dikiş tutmaz, belirsizlik artar ve yerli ve yabancı sermaye yatırım yapmaz.Açıklanan...
Bir ekonomide, ekonomik istikrar sorunu doğru tespit edilmezse, algı yaratmak önde tutulursa, herkes kendine göre yorum yaparsa, istikrar politikaları dikiş tutmaz, belirsizlik artar ve yerli ve yabancı sermaye yatırım yapmaz.
Açıklanan İMF 2025 gözden geçirme raporuna da herkes kendi penceresinden bakıyor. Yandaş Medya İMF’nin “Para politikasında sıkılaşma, kurumsal çerçevede bazı iyileşmeler var.” şeklindeki yorumunu öne çıkardı. Muhalif medya da “Risklerin baskın olduğu” şeklindeki yorumu öne çıkardı.
Gerçekte ise IMF tam olarak Türkiye ekonomisinin doğru yaptığı işleri de, sürdürülemez risklerini de birlikte açıkladı. IMF’ye göre;
Aslında en büyük risk, İMF’nin söylemeye cesaret edemediği ve yalnızca yapısal reformlar diyerek geçiştirdiği, demokrasi ve bağımsız yargıdır. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü sağlanmadan ve güven yaratmadan, yapısal çözümler dahil, hiçbir politika Türkiye’yi düze çıkaramaz.
Mamafih İMF, 2025 GSYH’da büyümeyi yüzde 3,5 olarak tahmin ediyor, Ancak yüzde 3,5 büyüme oranı Türkiye’nin kalkınmasına destek veremez. Gelir artışını fert başına GSYH gösterir. 2024 Nüfus artış hızı binde 3,4 oldu. 2025 yılında da aynı olacağı varsayımı altında, fert başına GSYH’da büyüme yüzde 3,1 olacaktır. Bu büyüme ile Türkiye dış borçları ödemek için, sermaye birikimi için kaynak yaratamaz.
Dahası İMF 2025 yılında gelişmekte olan ülkelerde ortalama büyüme oranının daha yüksek yüzde 4,2 olacağını açıklamıştı.