Tek ülke, ‘çok’ realite
Siyasal İslamın totaliter arzuları toplumu böldü. Bugün Türkiye vatandaşları aynı “realiteyi” paylaşmıyor.
Siyasal İslamın totaliter arzuları toplumu böldü. Bugün Türkiye vatandaşları aynı “realiteyi” paylaşmıyor. Birbirinden çok farklı en az iki “realiteden” söz etmek olanaklıdır: Siyasal İslamın “hakikat rejiminin”, “özdeşleşme nesnelerinin”, yeni bir tarih yazmaya çalışan, nostaljik fantezilerin oluşturduğu “realite” ile Cumhuriyetin laik demokratik denemeleri ve çabalarının mirasının, “Aydınlanma” geleneğine dayalı bir “hakikat rejiminin” “realitesi”. Bu ikinci “realite” içinde, “Kürt sorunu” etrafında şekillenmiş bir “realite” daha var. Bu koşullarda, ülkede bir ortak “realite” oluşmadan görece demokratik bir rejim restore edilemez.
İKİ TAKTİK
Karşımızda iki siyasi taktik var. Birincisi: Siyasal İslamın AKP rejimi, öbür realiteleri yok ederek ülkeyi kendi realitesi altında birleştirmeyi başaramadığını, 19 yıl sonra hâlâ “kültürel egemenliğini” kuramadığını, “rıza alma” kapasitesinin (“Gezi”den bu yana) her gün biraz daha zayıfladığını gördükçe, daha çok baskı ve şiddete başvuruyor.