Nursema'nın isyanı
Bir kez daha gördük ve anladık ki, bir TV dizisi dahi Türkiye’yi ikiye bölmeye, kutuplara ayırmaya yetiyor. Benim izlediğim tek dizi olan "Kızılcık Şerbeti"nden söz ediyorum.Dizinin son bölümünün final sahnesi...
Bir kez daha gördük ve anladık ki, bir TV dizisi dahi Türkiye’yi ikiye bölmeye, kutuplara ayırmaya yetiyor. Benim izlediğim tek dizi olan "Kızılcık Şerbeti"nden söz ediyorum.
Dizinin son bölümünün final sahnesi çok çarpıcıydı. Başkasını sevdiği halde muhafazakâr ailesinin zoruyla, aynı dünya görüşüne sahip başka bir muhafazakâr ailenin oğluyla evlendirilen Nursema’nın (Ceren Yalazoğlu Karakoç) isyanını izledik.
Nursema, aile baskısıyla evlendirildiği gün kocası tarafından şiddete uğramış, kocasının ailesi tarafından olup biteni anlatmaması için baskı altında tutulmuş ve bu sırada yaşadığı her şeyin muhakemesini yapıp, hakkını arama yolunu seçmiş, Ceren Yalazoğlu Karakoç’un muhteşem oyunculuğu ile herkesin gönlünü fetheden bir karakter.
Final sahnesinde hem kendi ailesini hem de kocasının ailesini bir araya getirdi. Sonra, ailesinin kendisine karşı nasıl hatalar yaptığını yüzlerine vurdu. Başına gelenleri anlattı. Kocasını göstererek, “Bir daha kimse beni bu ruh hastasıyla yan yana gelmeye zorlayamaz” diyerek isyan etti. Herkesin şaşkın bakışları altında, ailesine de dönerek, “Ben şimdi gidiyorum. Zannetmeyin ki baba evine döneceğim” dedi ve ekledi: “Şimdi yiyin birbirinizi.”
Bir kadının isyanını anlatan şahane bir bölüm finaliydi izlediğimiz. Doğrusu Nursema hakkını arayınca ben de çok rahatladım ve ülkemizde tüm kadınlara yapılan kötü muamelelere bir kez daha isyan ettim.
Fakat tartışılacak onca konu varken, özellikle sosyal medyada, dizinin iki başrol oyuncusu iftar sofrasındayken yan masadaki turistlerin içki içmesi gündem oldu.