ÖSYM’de değişim ve dönüşüm

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) yeni dönemde önemli bir iş yapıyor.  ÖSYM bir taraftan geçmişte oluşan olumsuz algılarla mücadele ederken, diğer taraftan gerçekleştirdiği sınavları analiz ediyor ve değerlendiriyor. Böylece, geçmişte karşı karşıya kalınan akademik ve idari problemlerin artık yaşanmayacağı mesajını veriyor.

Çünkü, ÖSYM artık elde ettiği deneyimlerle sadece üniversiteye giriş sınavları için değil, daha başka birçok kurum için de ölçme ve yerleştirme yapıyor. 2016 yılında ÖSYM 47 sınav yapmış olup, bu sınavlara 14 milyonun üzerinde aday başvurmuş. 2017 yılında ise 39 sınav yapılmış ve bu sınavlara 8,3 milyon aday başvurmuş.

Oldukça geniş bir kesimi ilgilendiren bu sınavlarla ilgili olarak bugüne kadar ÖSYM tarafından yazılmış ya da hazırlatılmış hiçbir analiz ya da raporlama yoktu maalesef. Bugüne kadar özeleştiri yönünden eksik kalan ÖSYM’nin, son dönemde attığı adımlarla olumlu yönde yeni bir dönemin kapısını araladığını söylememiz yanlış olmayacaktır.

Bu kadar çok adayın girdiği ve toplumun önemli kesimini etkileyen bu sınavların değerlendirmesinin yapılması ve kamuoyunun bu konuda bilgilendirilmesi çok önemli. 

ÖSYM’nin alışık olmadığımız bir şekilde ilk defa 2017 ALES Sonbahar Değerlendirme Raporu’nu yayımlayan yeni ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Mahmut Özer’i kutlamak gerekir. Yapılan bu icraat, yukarıda bahsettiğim, yeni bir dönemin başlayacağı iddiasını doğrular nitelikte.

ÖSYM artık geleceğin kurumsal potansiyelini belirlemede önemli rol oynayacak bir noktaya geldi. Bu doğrultuda, ÖSYM’nin kamuya ait çeşitli kurum ve kuruluşlar için düzenlediği sınavlarda yapacağı etki analizi çalışmaları, bir taraftan gelecekte yapacağı sınavların kalitesini arttıracakken, diğer taraftan da nihai olarak kamu kurumlarında çalışacak personelin niteliğinin artmasına yardımcı olacaktır.