Ekonomide yeni hikâye İpek Yolu’ndan geçiyor

Dünya ekonomisinde ekonomik güç dengesi değişiyor. Değişimin yönü batıdan doğuya doğru. Aslında değişimin başlangıç yılı 2008. 

2008 küresel ekonomik kriz bu değişimin dönüm noktası oldu. Bu yıldan itibaren gelişmiş ülke ekonomilerindeki yavaşlama, gelişmekte olan ülkelerde ise gelişmiş ülkelerin aksine her şeye rağmen devam eden büyüme, ekonominin kalbinin Doğu’da attığının göstergesi.

Küresel şartlar ve siyasi arenada yaşananlar da, Doğu ekonomilerinin lehine işliyor. Batı   ülkeleri arasında var olan birliklerde sorun alanları genişlerken, her geçen gün birliklere karşı güven sarsılıyor.  Yapılması planlanan serbest ticaret anlaşmalarında da sorun var.

Özelikle de AB ve ABD arasındaki   planlanan ama sekteye uğrayan Serbest Ticaret Anlaşması (TTIP) Zaten bu anlaşma, gelişmekte olan ekonomiler için bir risk oluşturuyordu. Çünkü ABD ve AB arasında ticaretin arttırılması, bu anlaşma dışında kalan ülkeler için uluslararası ticaretlerinde bir daralmaya sebep olacak.

Anlaşmanın sekteye uğraması ise, rafa kalktığı anlamına gelmiyor. Bu yüzden gelişmekte olan ülkeler, ticaret kapasitelerini azaltacak ve ticaret pazarlarını daraltacak bu tür anlaşmalara karşı bir tedbir geliştirmek zorunda.

Bu tedbirlerin önünü açacak olan projelerden birisi de Modern İpek Yolu projesi. Modern İpek Yolu ile hem farklı coğrafya ve kıtalardaki ülkeler arasında coğrafi yapı bir sınır oluşturmayacak. Yeni işbirlikleriyle farklı ülkeler arasında başlayacak olan ticaret, Doğu ekonomileri için artık zorunlu olan ekonomik entegrasyonlara da zemin hazırlayacak.