Doğu Akdeniz’de yeni bir dönem
Doğu Akdeniz’de bölge ülkeleri ve aktörleri arasında yaşanan rekabet, sahip olunan hidrokarbon kaynakları ve bu kaynakların paylaşımı konusundaki anlaşmazlıklar, bu bölge için yeni bir bakış...
Doğu Akdeniz’de bölge ülkeleri ve aktörleri arasında yaşanan rekabet, sahip olunan hidrokarbon kaynakları ve bu kaynakların paylaşımı konusundaki anlaşmazlıklar, bu bölge için yeni bir bakış açısına ihtiyacı zorunlu hale getiriyor.
Yani bugün yeni bir “Doğu Akdeniz Enerji Stratejisi” ihtiyaç duyulan konuların başında geliyor.
Daha önceki yazılarımda da sıklıkla ifade ettiğim gibi Doğu Akdeniz, coğrafi, askeri, ekonomik, hukuki ve diplomatik açıdan bir strateji benimsenmesi gereken ve dolayısıyla yeni bir yol haritasını zorunlu hale getiren bir bölge. Bu zorunluluk hem KKTC’nin hakları hem de Türkiye’nin çıkarlarının korunması içindir.
Bu açıdan hafta sonu açıklanan yeni Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile Doğu Akdeniz’i de içeren yeni Kıbrıs İşleri Koordinatörlüğü’nün önemli bir adım olduğu tartışma götürmez.
Yayımlanan yeni genelge ile Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile ilişkilerinin bütün yönleriyle uyumlu bir şekilde yürütülmesi ve genel koordinasyonun sağlanması amaçlanıyor.
Diğer yandan, Türkiye’nin tüm kurum ve kuruluşları vasıtasıyla KKTC ile yürütülecek her türlü işlerde Kıbrıs İşleri Koordinatörlüğü ile görüş alışverişinde bulunulacak olması genel koordinasyon açısından ve idari bakımdan kritik bir başlangıç.