Doğu Akdeniz enerji denkleminde yeni aktör: Mısır
Son yıllarda geniş hidrokarbon sahalarının keşfiyle gündeme gelen Doğu Akdeniz havzası, geçtiğimiz haftalarda Mısır açıklarında önemli bir doğalgaz sahasının keşfine dair haberlerle sıcak...
Son yıllarda geniş hidrokarbon sahalarının keşfiyle gündeme gelen Doğu Akdeniz havzası, geçtiğimiz haftalarda Mısır açıklarında önemli bir doğalgaz sahasının keşfine dair haberlerle sıcak gelişmelere ev sahipliği yaptı.
Gelişmeler, Mısır sularında yer alan Noor sahasının, Doğu Akdeniz’in en geniş doğalgaz rezervlerini içerisinde barındırdığı yönünde.
Bölgede en son 2015 yılında Mısır’a ait sularda 850 milyar metreküplük doğalgaz kapasitesine sahip Zohr sahası keşfedilmişti. Tabii bu havzanın kaynak bakımından zengin bir potansiyele sahip oluşu, uluslararası enerji şirketleri için bölgeyi her geçen gün daha da cazip bir hale getirdi.
Kalabalık bir nüfus yapısına sahip olan Mısır’da enerji talebi, nüfus artışına paralel bir trend izlemektedir. Yani nüfusun günden güne artıyor olması ülkedeki enerji tüketimini artırmakta ve bu tüketimi karşılayacak yeterli miktarda kaynak ihtiyacını doğurmaktadır.
Mısır’ın doğal kaynaklar açısından konumu gereği stratejik bir bölgede bulunması ülkeyi hem enerji ticaretinde hem de enerji transferinde önemli bir rol sahibi yapıyordu. Ancak 2010 yılında bölgede yaşanan Arap Baharı ve devamında ülkede yaşanan askeri darbenin Mısır’ın enerji anlamında bölgedeki üstünlüklerini kaybetmesinde büyük oranda etkili olduğunu söyleyebiliriz.
Hatta şöyle ki bu süreçte ülke, petrol ve doğalgaz ihracatı yapamaz hale gelmişti. 2011 yılında 61,4 milyar metreküp doğalgaz üretimi gerçekleştiren Mısır’ın 2016 yılında üretimi 41,8 milyar metreküpe geriledi. Aslında bu durum ülkede artan enerji talebini karşılayacak yeterli miktarda kaynağın olmadığını gösteriyordu. Nitekim bu süreçte Mısır da enerji talebini karşılamak için enerji ithalatına başvurdu.