Sadeleştirme tamam, sıkılaşma uygulamaya bağlı

MERKEZ Bankası’nın dün aldığı sadeleştirme kararı piyasaları bir ölçüde rahatlattı.Bu kararın sadeleştirme yani piyasaların önünü görebilmesi açısından olumlu olduğu...

MERKEZ Bankası’nın dün aldığı sadeleştirme kararı piyasaları bir ölçüde rahatlattı.

Bu kararın sadeleştirme yani piyasaların önünü görebilmesi açısından olumlu olduğu çok açık. Ancak bu kararın aynı zamanda sıkılaştırma kararı olmadığı, sıkılaştırma için uygulamanın görülmesi gerektiği belirtiliyor.

Merkez Bankası’nın bu kararı “normalleşme kararı” olarak da nitelendirilebilir. Bu kararın Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in dün başlayan Londra ziyaretinden önce açıklanması ise yabancı yatırımcılara güven vermenin bir aracı olarak kullanılacağını gösteriyor. Bu karar sayesinde Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya uluslararası yatırımcılara anlatacak bir hikaye kazandılar. Bunu örnek göstererek artık gereken kararların alınacağı konusunda güven vermeye çalışacaklar.

Kararla ilgili yorumlarını aldığım bankacıların bir bölümünü oldukça olumlu bir hava içinde gördüm. Bunlar beklenen sadeleştirmenin yapıldığını, aynı zamanda sıkılaştırma anlamı taşımasa da, sıkılaştırma için Merkez Bankası’nın elini kuvvetlendiren bir karar olduğunu söylediler. 1 Haziran’dan itibaren yüzde 16.5 olarak uygulanacak haftalık repo oranı ile piyasanın fonlanacağını kaydeden bir bankacı, ancak gerekirse ayrı bir PPK kararı olmadan Merkez Bankası’nın, bunun 1.5 puan üstünde olacak üst faizden, fonlamanın bir bölümünü yapabileceğini söyledi. Bunun piyasadaki efektif faiz oranının artması anlamına geleceğini kaydeden bankacı, böylece gerektiğinde sıkılaştırma imkanı doğmuş olacağını belirtti.

Bu kararla kurların aşağı geldiğini biraz daha aşağı gelebileceğini tahmin eden başka bir bankacı, “Ancak bu sadeleştirmeyi 3 hafta önce yapmış olsaydı, kurlar 4.40 TL’den yukarı çıkmaz, mevcut ortamda da 4 TL’nin biraz üzerinde olurdu. Yani çok geç kalındı ve maliyeti epeyce yüklü oldu” dedi. Başlayan panik üzerine 4.90 TL’den bile dolar alan olduğunu hatırlatan aynı bankacı, dolayısıyla 4.40 TL’ye inildiğinde, “nasıl olsa yine artar” diye,  bu fiyatlardan yeniden dolar alımı olabileceğini, bunun da kurları yeniden artıracağını söyledi.

KURDA İSTİKRAR?
Karara sıkılaştırma açısından da olumlu bakan bankacılar özet olarak Merkez Bankası’nın izin olmadan efektif oranı artırabileceğini belirtip, bunun için faizin üst sınırını zaman zaman kullanmasını bekliyorlar. Aynı bankacılar seçime girilirken yine aynı mekanizma sayesinde efektif fonlama oranının yüzde 16.5’un altına da gelebileceğini ama Merkez’in bunu yapacağını sanmadığını söylüyorlar. Yani bu kez koridorun alt sınırı kullanılarak efektif oranın, asıl oran olan yüzde 16.5’lik haftalık repo oranının altına indirilmesi imkanı da var. İstendiği takdirde çift taraflı bir uygulama imkanı kazanıldığı kesin.

Buna karşılık bazı bankacılar ise bunun sadece sadeleştirme kararı olduğunu, Merkez Bankası’nın faiz koridorunun üst sınırını kullanmasını beklemediklerini söylüyorlar. Hele seçime gidilen bu dönemde Merkez Bankası’nın fiili olarak piyasa faiz oranını artırmaktan korkacağını belirtiyorlar.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
TUSAF un ihracatının artması için rejim değişikliği istiyor 29 Nisan 2019 | 204 Okunma Faiz indirim beklentisi yine ötelendi 23 Nisan 2019 | 161 Okunma Huawei, 5G dahil ayrımcı olmayan politikalar istiyor 22 Nisan 2019 | 98 Okunma Beklentileri olumluya çevirmek 15 Nisan 2019 | 1.272 Okunma Tedbirler finans ağırlıklı 11 Nisan 2019 | 163 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar