Kasım ayı enflasyonunu nasıl yorumlamalıyız?

Piyasaların gözü bugün açıklanacak olan enflasyon oranlarında. Dün açıklanan İstanbul Ticaret Odası fiyat verileri baz alınırsa, TÜİK’in kasım ayı için tüketici fiyatlarında...

Piyasaların gözü bugün açıklanacak olan enflasyon oranlarında. Dün açıklanan İstanbul Ticaret Odası fiyat verileri baz alınırsa, TÜİK’in kasım ayı için tüketici fiyatlarında küçük oranda artış ya da düşüş açıklaması bekleniyor.

Piyasaların bugünkü rakamlara bakarak kısa vade için tepki vermesi kaçınılmaz. Daha orta ve uzun dönem için ise belirsizlik hala hakim diyebiliriz.

Geçen hafta katıldığım sektör toplantılarından edindiğim genel izlenimim o ki; kurlardaki gerileme ya da enflasyonda birkaç aylık düşüş beklentisi memnuniyetle karşılanıyor ama bu olumlu sürecin devam edeceği konusunda güven verilebilmiş değil. Özellikle yaşanan kur şokunun etkisinin her sektörde ağır tahribatlara yol açtığı, bu tahribatların onarılmasının zaman alacağı açıkça gözüküyor. Kısacası; enflasyonda tartışmalı yöntemlerle iki aylığına enflasyon artışı durdurulsa, seçimlere kadar başka yöntemler devreye alınıp olumlu hava uzatılsa bile, sorunlar ortada duruyor. Sorunlara kalıcı tedbir yerine geciktirici kararlara yaklaşılması ise ileriye dönük tablonun daha ağırlaşacağı karamsarlığını artırıyor.

Aslında sadece yaşadığımız kur şoku ya da enflasyon patlaması değil, çok daha eskiden gelen yapısal sorunların bu dönemde ağırlaştığı, yaşanan şokların temel sorunları ağırlaştırıp görünür kıldığı da söylenilebilir.

Geçen hafta Antalya’da turizmcilerin Konya’da tarımcıların katıldığı toplantılarda bulundum. Özellikle tarım kesimini sorunlarının çok büyüdüğü açık biçimde görülüyor ve çiftçiler şikayetlerini dile getirmeye başlamışlar. Tarımda sorun o kadar çok ki; et ithalatının içeriye etkisi, buğday fiyatları, şeker pancarıyla ilgili özelleştirmenin de artırdığı şikayetler, mazot fiyatlarıyla ilgili yakınmalar, sulamayla ilgili sorunlar, kredi faizleriyle ilgili klasik şikayetlerin iyice artması art arda sıralanıyor.

Tarım kesiminde son dönemde, etkisi iyi hesaplanmadan, yanlış kararlar alınmasının tabloyu ağırlaştırdığı kesin. Kur ve enflasyondaki son atak şikayetlerin artmasında tetikleyici rol oynamış. Aslında kur şoku belirgin hale getirse de tarımdaki yapısal sorunların varlığı ve büyüklüğü inkar edilemez. Bence biran önce siyasi uzlaşma havası yaratılması, bu konuda da uzun vadeli ulusal bir politika saptanması, hükümetlere bağlı olmadan kalıcı bir strateji izlenmesinin şart olduğu açıkca görülüyor.

Bugünkü siyasi ortamın böyle bir uzlaşmaya izin vermediği aşikar olsa bile...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
TUSAF un ihracatının artması için rejim değişikliği istiyor 29 Nisan 2019 | 201 Okunma Faiz indirim beklentisi yine ötelendi 23 Nisan 2019 | 158 Okunma Huawei, 5G dahil ayrımcı olmayan politikalar istiyor 22 Nisan 2019 | 95 Okunma Beklentileri olumluya çevirmek 15 Nisan 2019 | 1.271 Okunma Tedbirler finans ağırlıklı 11 Nisan 2019 | 162 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar