İşadamlarının yanıtlarını merak ettiği sorular

Son iki hafta içinde, çeşitli toplantılar nedeniyle, çok yoğun olarak işadamı gruplarıyla birlikte oldum. Birlikte olduğumuz, ekonomiyi tartıştığımız işadamlarının konumları da...

Son iki hafta içinde, çeşitli toplantılar nedeniyle, çok yoğun olarak işadamı gruplarıyla birlikte oldum. Birlikte olduğumuz, ekonomiyi tartıştığımız işadamlarının konumları da çeşitlilik gösteriyordu. Özet olarak belirtecek olursak; büyük işletmelere sahip işadamları ve bunun bir altındaki kesimin daha umutsuz olduklarını söyleyebiliriz. İşlerinin çok kötü olmadığının, bir şekilde yürüdüğünün ama ilerisinin çok belirsiz olduğunun altını çiziyorlar. Bu kesimin olaylara manevi kaygıların ötesinde rasyonel bakan bir kesim olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu kesim özellikle uygulanan dış politika ve içerideki kutuplaşma havasından, siyasi tansiyonun yükselmesinden çok endişe ediyor. Bir süredir dış politika uygulamalarının bile tümüyle iç politika kaygılarıyla uygulandığı, artık bu politikanın ekonomiye ve ülkeye zarar verecek boyutlara ulaştığı konusunda, neredeyse hemen hepsinin hemfikir olduğunu gözlüyoruz.

Bu kapsamda artık “Batı ile iplerin gerçekten kopma noktasına gelmiş olması” ihtimalinden çok korkuyorlar. ABD’deki Zarrab davasından çıkacak sonuç ve bunun ardından gelecek banka cezaları konusunda tedirginler. Hemen hepsi bu davadan sadece bir bankaya 2 milyar dolar gibi bir ceza gelmesi halinde bunun tolere edilebileceğini belirtirken, bununla yetinilmesi halinde büyük bir sorun yaşanmayacağı kanısındalar.

Buna karşılık işadamlarının çoğunun, bu davadan aşamalı olarak daha çok bankaya ve daha büyük miktarlarda ceza gelmesinden kaygı duyduklarını görüyoruz. Bu davayı yeni davaların izlemesi, bankacılık kesimine çok daha ağır cezaların gelmesi konusunda çok tedirginler.

RESMİ SÖYLEMLER BESLİYOR

Ancak en büyük kaygı duydukları noktanın “finans kesiminde tümüyle sıkıntılara yol açabilecek yaptırım kararları” olduğunu da söylemeliyiz. Zarrab davası ardından Flynn davasından çıkacak sonuçlar ve Türkiye ile nasıl  ilişkilendirileceği konusunda, S 400 füzeleriyle ilgili yaptırım kararları hakkında son dönemde sayısız söylentilerin dolaştığının altını çiziyorlar.

İktidar yetkililerinin bir süredir kullandıkları “bizi sıkıştırmak istiyorlar” mealindeki söylemler de işadamlarındaki kaygıların en büyük dayanaklarından birini oluşturuyor. Bu söylemin iç politika malzemesi olarak kullanıldığını ama aynı zamanda iktidarın dışarıdan gelebilecek ceza ve yaptırımlar konusunda tedirginliğini yansıttığını kaydeden işadamları, bu nedenle “mutlaka başımıza gelecek bir şeyler var” beklentisine kapılmış durumdalar.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
TUSAF un ihracatının artması için rejim değişikliği istiyor 29 Nisan 2019 | 204 Okunma Faiz indirim beklentisi yine ötelendi 23 Nisan 2019 | 161 Okunma Huawei, 5G dahil ayrımcı olmayan politikalar istiyor 22 Nisan 2019 | 98 Okunma Beklentileri olumluya çevirmek 15 Nisan 2019 | 1.272 Okunma Tedbirler finans ağırlıklı 11 Nisan 2019 | 163 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar