Kendi yurdunda mülteci olmak...

Suriyeli mültecilere bakıyorum. Kentlere serpilmişler. Bir erkek, bir kadın, üç çocuk. Sığınmışlar. Çaresizler. El açıp yardım bekliyorlar. Mülteci olmak....

Suriyeli mültecilere bakıyorum. 
Kentlere serpilmişler. Bir erkek, bir kadın, üç çocuk. 
Sığınmışlar. Çaresizler. El açıp yardım bekliyorlar. 
Mülteci olmak. Sığınmacılık. Başka bir yerde yaşamaya çalışmak. 
Acıyorum. Kızıyorum. 
“Neden ülkenizde kalıp dövüşmediniz?” diyorum içimden. 
Ülkenizde kalsaydınız. Orada sıkıntı çekseydiniz. 
Dövüşseydiniz, savaşsaydınız. 
“Bakın bize” diyorum içimden. 
Biz dövüştük, savaştık, yurdumuzu düşmandan kurtardık. 
Ülkemizin sahibi olduk. 
Bakın bize. 
Ve bakıyorlar ‘mülteciler’. 
Çaresiz, büyümüş gözlerle bakıyorlar. 
Birden aklıma ateş düşmüş gibi irkiliyorum. 
Biz gerçekten de ülkemizin sahibi mi olduk? 
Ülkemizin gerçek sahipleri biz miyiz? 
Duralıyorum. 
23 Nisan törenleri artık yapılmıyor. 
19 Mayıs’lar bir bahane bulunarak geçiştiriliyor. 
29 Ekim’ler gene Kurtuluş Bayramı sayılıyor mu? 
Neden bugünlerde benim insanlarım Anıtkabir’e koşuyor? 
Benim insanlarım Atatürk’e mi sığınıyor? 
Benim insanlarım kendi yurdunda ‘mülteci’ mi oldu?
Yoksa biz farkına mı varamıyoruz kendi durumumuzun? 
Atatürk’e sığınan mülteciler mi olduk? 
Kendi yurdumuzda? 
Kendi yurdunda mülteci olmak, böyle bir şey olmalı.

***

1919-1923. Ülkemizi gerçekten de kurtarmıştık. 
İngilizler. Fransızlar. İtalyanlar. Yunanlılar. 
Hepsini yenmiştik. Çekip gitmişlerdi. 
Mustafa Kemal Atatürk. Yanındaki bir avuç insanla dünya tarihini değiştirmişti. 
Lloyd George (İngiltere Başbakanı) giderken şöyle demişti: 
“Şimdi gidiyoruz ama bizden para isteyince hepsini geri alacağız.” 
Atatürk ve İsmet İnönü ondan para istemediler. 
Ama onlardan sonra iktidara geçenlerin hepsi ‘onlardan para istediler’. 
Onlar da ülkenin her şeyini birer birer geri aldılar. 
Menderes, Demirel, Özal, Erdoğan. Aynı zincirin farklı halkaları. 
Ama hepsi dışa bağımlı. Dış sermayenin içerideki iktidarları. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Başarının psikolojisi... 15 Nisan 2024 | 121 Okunma Özeleştiri?... 08 Nisan 2024 | 103 Okunma Kaderinizi seçtiniz mi?... 01 Nisan 2024 | 265 Okunma Hapishanedeki Ali Sirmen... 25 Mart 2024 | 173 Okunma Liderlerin ruhsal durumu... 18 Mart 2024 | 125 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar