Gospodin giniral

Sabah Gazetesi Yazarı Engin Ardıç'ın bugünkü (23.03.2022)''Gospodin giniral'' başlıklı yazısı.

Hiçbir orduda birkaç gün içinde altı general ölmez.
Hazarda ölürse, salgın hastalık falan vardır, kıran girmiştir.
Seferde ölürse, o ordu fena çuvallamış demektir.
Ukrayna'ya saldıran Rus ordusu altı generalini kaybetti: Biri tümen komutanı, ötekiler alay komutanıymış. Tövbe, biri de amiral.
Omuzu değilse bile göğsü kalabalıklar...
Bunları keskin nişancıların vurduğu tahmin ediliyor.
Bizim bildiğimiz, eskiden bu konuda Ruslar üstünlüğü kimselere bırakmazlardı: Stalingrad kahramanı Zaitsev'i hatırlayalım.
Demek ki el elden üstünmüş.
Eh, ne de olsa Ukrayna askeri de eski Kızılordu'nun mirasçısı değil midir?
Bunlar keskin nişancılar tarafından vurulabildiklerine göre "en önde" gidiyorlar...
Kafalarını çıkarıyorlar...
Oysa general arkadan gelir.

Cepheyi, cephenin kendi kesimini iyi kötü "toptan" görebilmesi gerekir.
General vuruluyorsa karargah düştü demektir!
Karargahın ille "sabit" olması gerekmez (bir köy evi vb.) ama "mobil" karargah bile kendini ateşe atmaz.
Rus ordusu şişmiştir.
Umdukları "yıldırım muharebesini" başaramadılar, beklemedikleri bir dirençle karşılaştılar, ilerleyemiyorlar, hiçbir önemli şehri ele geçiremediler (başta başkent Kiev olmak üzere Harkov, Odessa, Lviv...)
Onun için de şimdilik füzelerle "uzaktan bulaşıyorlar", başta sivillere tabii.

Eskiden general kılıcını çeker, askerin önünde giderdi...
"Beni takip edin arslanlarım!"
Bu bir cesaret ve kahramanlık örneğiydi.
Bunun son örnekleri Amerikan İç Savaşı'nda görüldü.
Artık generaller geri duruyorlar.
Hem birliklerle iletişim imkanları çok değişti ve arttı, hem de ateş gücü...
Artık hiçbir general subaylarına kağıt yazmıyor, ulak göndermiyor.
Rus ordusunda generalin alay komutanlığı yapması da biraz tuhafımıza gitmedi değil...
Bunlarda albay kıtlığı mı çekiliyor?
Demek ki ordu gönülsüz.
Eratı "yakından" izlemek gerekiyor...
Afganistan'da nasıl çuvallamış olduklarını mı hatırlıyorlar yoksa?
Biz de Balkan Harbi'nde çuvallamış, yerlere düşmüştük ama sonra pes etmedik.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Utanmıyor musunuz? 01 Nisan 2023 | 3.486 Okunma Dağ nerede, fare nasıl? 31 Mart 2023 | 3.254 Okunma Alafortanfonik gelismeler 30 Mart 2023 | 1.201 Okunma Yoksun oğlum sen 29 Mart 2023 | 1.827 Okunma Var biraz da sen oyalan 27 Mart 2023 | 1.155 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar