Seçimleri boykot

Orhan Bursalı, Salı günkü yazısında, önce, yeni seçim yasası ile oyların nasıl çalınabileceğini özetlemiş, daha sonra da seçimlerin boykot edilmesine şu gerekçelerle karşı...

Orhan Bursalı, Salı günkü yazısında, önce, yeni seçim yasası ile oyların nasıl çalınabileceğini özetlemiş, daha sonra da seçimlerin boykot edilmesine şu gerekçelerle karşı çıkmıştı:
“Çünkü seçimler, elde kalan en önemli demokratik-yasal haktır. Bu hakkın korunması gerekir. Gönüllü olarak bu hakkın teslimi, yani tüm önlemleri alarak oy kullanma ve oysandık güvenliği için yapılabilecek her şeyi yerine getirmeden, ‘yapacak bir şey yok’ diyerek boykot, iktidarın dayatmalarına tam bir teslimiyettir...
...Bu açıdan boykot çağrısının doğru olmadığını ve başından teslimiyeti önerdiğini düşünüyorum...
Bu nedenle boykot gibi erken teslimiyet değil, muhalefetin mücadele ederek tam sandık güvenliği için hazırlığının çok daha önemli ve demokratik bir yol olduğunu düşünüyorum.”
Bursalı’nın bu fikirleri, Demokratik Rejimi savunan herkes için ve elbette benim için de geçerli.
Bunlara karşı söylenebilecek tek şey, CHP’nin, bugüne kadar yapılan gayri meşru uygulamalardaki pasif tutumdan dolayı, denetim mekanizmalarını çalıştıramamış olmasıdır:
1) Her türlü akla, mantığa ve yasalara aykırı olarak, Başbakan’ın istifa etmeden Cumhurbaşkanlığı seçimine katılmasını engelleyememiştir.
2) 12 Eylül 2010 Halkoylaması’nın, hem halkoylaması mantığına aykırı olan toptancı maddelerine, hem de yargıyı siyasetin emrine veren ve bu nedenle de Demokratik Rejim felsefesi açısından gayri meşru nitelik taşıyan önerilerine karşı direnememiştir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024 | 9 Okunma Eğitimin ötesi: Köy Enstitüleri 18 Nisan 2024 | 327 Okunma İç politika aracı olarak savaş 16 Nisan 2024 | 55 Okunma İktidarın gerçekdışı dili 14 Nisan 2024 | 94 Okunma CHP’nin işi zor, çok zor! 12 Nisan 2024 | 556 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar