Çukura düşen gazetecilik

Bir alışığız bu tür faaliyetlere ama adının başında “ulusal” ibaresi bulunan gazetelerin yapmasına değil. Üniversite yıllarımızda bu tür ajitasyonları, yayımladıkları bildirilerle...

Bir alışığız bu tür faaliyetlere ama adının başında “ulusal” ibaresi bulunan gazetelerin yapmasına değil. Üniversite yıllarımızda bu tür ajitasyonları, yayımladıkları bildirilerle yasa dışı sol örgütler yürütürdü…

Hazırlanan bildiriler, bodrum katlarındaki örgüt evlerinde teksir makineleriyle çoğaltılıp, dağıtılırdı. Gerçekler ters yüz edilir, tam tersi bir algı ortaya çıkarılmaya çalışılır, örgüt propagandası yapılır, terörist unsunlar övülürdü.
Teknoloji gelişti, imkânlar genişledi, teksirin yerini gazeteler aldı; ama kafalar hiç değişmedi. Bizim basının bir bölümü, Güneydoğu’da bazı şehirlerdeki hendeklerle birlikte iyice çukura düştü.
Şimdi o çukurlardan atış yapıyorlar!...
* * *
Cumhuriyet Gazetesi’nin dünkü manşeti dehşet vericiydi:
“En kanlı dönüşüm.”
Spotlara bakılırsa, Başbakan Davutoğlu’nun “Suriçi’ni Toledo yapacağız” sözünün perde arkasında çok kültürlüğü yok etmek yatıyormuş. Bu yüzden Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nin korunması için UNESCO’ya çağrılar yapılıyormuş. Suriçi’nde kentsel dönüşümün telaffuz edilmesi bile suçmuş…
Habercilik mi şimdi bu?
Değil tabii ki, kelimenin tam anlamı ile bir çarpıtma. Hatta haber katliamı bile denilebilir. Her türlü ahlaki değeri ayaklar altına alan bir davranış.
Hani, Başbakan Davutoğlu o sözleri söylerken yanında olmasak, amiyane tabiriyle yiyeceğiz. Ama yanındaydık. Üstelik yanında olmaya da gerek yok. Başbakan’ın sözleri çok açık ve net. Davutoğlu, tarihi dokunun korunacağına dikkati çekiyor, aksi davranışlara izin verilmeyeceğini anlatmaya çalışıyor, oraya bir çivi çakılmasına bile izin verilmeyeceğinin altını çiziyor. Bir “tarih şehri” olarak da Toledo örneğini veriyor.
Bunlar “dönüşümden” bahsediyor. Oraya TOKİ’nin gireceği iddiasında bulunabiliyor. Hatta daha da ileri gidip “kanlı dönüşüm” diyebiliyor.
Bunun adı da “gazetecilik” oluyor! Hadi oradan. Bu yapılan gazeteciliğin bütün etik değerlerinin ayaklar altına alınması. Hatta bal gibi terör destekçiliği.
Ha çukurun içine girmiş, güvenlik güçlerine ateş açmışsın; ha “haber” adı altında bu tür çarpıtmalar içine girmişsin. Bana göre arada hiçbir fark yok.
İkisi de aynı hedefe atış yapıyor!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tarihi savrulma 25 Mayıs 2023 | 645 Okunma Erdoğan kaybeder mi? 24 Mayıs 2023 | 1.076 Okunma Tükettiler cephaneyi 23 Mayıs 2023 | 642 Okunma Hâlâ mı aynı dil? 18 Mayıs 2023 | 676 Okunma Ne vereyim abime? 17 Mayıs 2023 | 840 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar