Travmanın Benjamin Button Etkisi
Bir hadisenin travmatik olması, hadisenin şiddeti kadar kişinin ona yüklediği anlamla da ilişkilidir. Ortaya çıkan klinik tablonun özelliği, kişinin algı düzeyi ve atfettiği anlamla ilişkilidir. Travmatik olarak...
Bir hadisenin travmatik olması, hadisenin şiddeti kadar kişinin ona yüklediği anlamla da ilişkilidir. Ortaya çıkan klinik tablonun özelliği, kişinin algı düzeyi ve atfettiği anlamla ilişkilidir. Travmatik olarak varsayılabilecek olaya tek başına iyi ya da kötü diyemeyiz. Yüklenilen anlama göre iyi ya da kötü, rahatsız edici ya da normal olaylar vardır. Bir taraftan her yaşanılan travma da kötü sonuçlar vermez. Bakıldığında kültür denilen kavram yaşanılan travmanın bir ürünüdür. Bu sebepledir ki bir taraftan ilk insanlarda travmadan söz edilmesi mümkün değildir. Bu durum henüz soyut düşünmeye geçememiş olmaları ve algı seviyelerinin düşük olması nedeniyledir. Sigmund Freud Organizmanın yani çocuğun hazır olmadığı bir zamanda dışarıdan gelen kuvvetli stimulanlarla yani kuvvetli cinsel uyarımla karşı karşıya kaldığında başa çıkamayacağı bir durumda kalacağını bunun da travma olarak açıklanacağını ileri sürer. Çocuk söz konusu olduğunda soyut düşünme kavramı henüz gelişmemiş o halde ilk insana benzer bu sebeple travmatize olmaz kesinlikle diyemeyiz. Soyut düşünme olmasa bile özellikle çocuk söz konusu olduğundan en ufak bir uyaran dahi bizler için fazlasıyla önemlidir. Bu sebeple çocukken şiddet görmek hiç şüphesiz travmatik hadise niteliğindedir. Sigmund Freud’a göre anne-babanın fazla ilgisi ve sevgisi de...