Üniversite kürsüsü ve mahkeme kürsüsü

BERLİN’de düzenlenen “Geçmişte ve Bugün Avrupa’nın Ermeni Soykırımına Yaklaşımı” başlıklı çalıştay, yalnız emperyalist önyargıyı gündeme getirmedi...

BERLİN’de düzenlenen “Geçmişte ve Bugün Avrupa’nın Ermeni Soykırımına Yaklaşımı” başlıklı çalıştay, yalnız emperyalist önyargıyı gündeme getirmedi, aynı zamanda Türkiye hükümetinin ve kamuoyunun bilgi yetersizliğini ve yanlış mevzilenmesini de gözler önüne serdi.

BİLGİ YETERSİZLİĞİ

Bilgi yetersizliği şudur: Türkiye, hâlâ soykırım kavramının bir suç tanımı olduğunu öğrenmiş değil. Aydınımız da öyle devlet de öyle.

Bir suç tanımı olan soykırım ile tarihsel olayları açıklayan kırım, katliam gibi kavramlar arasındaki farkı bilmiyoruz.

Bu kavramlar arasındaki farkın önemi şuradadır: Soykırımın varlığına ancak yetkili mahkeme hükmeder. Tarih ise, suç tanımıyla değil, yaşanmış olan gerçeklikle ilgilenir.

MAHKEMENİN VE TARİHÇİNİN İŞLERİ

Ceza Mahkemesi, suçun unsurları oluşmuş mu, onu inceler. Suçun manevi unsuru ve maddî unsurları var mı, ona bakar.

Tarihçi, olayın kendisini hukukî tanımlar açısından değil, tarihsel gerçekler açısından araştırır.

Mahkeme hüküm kurar. Suç işlenmiştir ya da işlenmemiştir diye karar verir.

Tarihçi hüküm kurmaz, olayın kendisini ve olaylar arasındaki bağlantıları inceler, tarihsel süreçleri açıklar. Eğer mahkeme soykırım hükmü vermişse, tarihçi mahkemenin bu hükmünü de bir tarihsel gerçeklik olarak saptar. Eğer böyle bir hüküm yoksa, tarihçinin görevi, 1915 olayları hakkında soykırım hükmü bulunmadığını belirlemektir. Bu açıdan 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Filistin kazanırsa ‘Kürdistan’ kaybeder ‘Kürdistan’ kazanırsa Filistin kaybeder 19 Nisan 2024 | 1.617 Okunma Ey Açık ve Sinsi İran düşmanları! İkinci İsrail planının hizmetindesiniz! 16 Nisan 2024 | 996 Okunma Bayramlaşmak bugün millî devletimiz için kahramanlık görevlerine sarılmaktır 10 Nisan 2024 | 60 Okunma Yusuf Has Hacib’in dilinden sesleniş! Üryan geldik üryan gideriz 09 Nisan 2024 | 240 Okunma Ramazan’ın tanımladığı insan ve toplum 08 Nisan 2024 | 160 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar