Saldırı “telef” söyleminin eseridir
Bugün sadece Sırrı Süreyya Önder’e veda yazısı yazmak istiyordum.“Sevene de sövene de selam olsun” diyecek kadar büyük bir yüreği olan Sırrı Ağabey’le vedalaşmaktı...
Bugün sadece Sırrı Süreyya Önder’e veda yazısı yazmak istiyordum.
“Sevene de sövene de selam olsun” diyecek kadar büyük bir yüreği olan Sırrı Ağabey’le vedalaşmaktı niyetim.
Aşağı Ayrancı’daki komşuluğumuzdan, Güvenlik Caddesi’ndeki kahve sohbetlerimizden, anlattığı cezaevi anılarından, Türkiye’deki sol hareketiyle ilgili görüşlerinden, Kürt siyasi hareketi içindeki rolünden söz edecektim.
Belki de yazımın finalini “Sırrı Süreyya Önder sadece Kürt siyasi hareketinin değil Türkiye siyasetinin en önemli kazanımıydı” cümlesiyle yapacaktım.
***
Ancak, bütün Türkiye’nin Sırrı Süreyya Önder’i son yolculuğuna uğurladığı, cezaevindeki yoldaşı Selahattin Demirtaş’ın deyişiyle “on binlerce insanın kalbine gömüldüğü” günde öyle bir olay yaşandı ki bir gazeteci olarak o konuyu hak ettiği şekilde görmezsem kendimi suçlu hissedeceğimi fark ettim.