Medeni bir ülkede “skandal” derler!
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek bu hafta 'Medeni bir ülkede “skandal” derler!' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Bazı okuyucularım “Murat Kurum’a zor sorular” başlıklı dünkü yazım üzerine, “Cevapları biliyorsunuz, niye kendiniz yazmadınız” diye sormuş.
Cevapların hepsini bilmiyordum. Sadece şüphelendiğim durumlar üzerine sorular sormuştum.
Şüphelenmiştim, zira Kurum’un muhtemel gelirleriyle mal varlığı arasında bir dengesizlik görmüştüm.
Şöyle ki, Murat Kurum (biyografisine göre) 1999’da üniversiteden mezun olmuş ve değişik şantiyelerde inşaat mühendisi olarak maaşlı çalıştıktan sonra 2009 yılında kamu kurumu olan TOKİ’de işe başlamış. 2018’de Çevre ve Şehircilik Bakanı oluncaya kadar da maaşlı olarak orada çalışmaya devam etmiş.
Malumunuz, bakanlar da milletvekili maaşına yakın bir maaş alırlar.
Kurum’un eşi de bir matematik öğretmeni ve 2023’te RTÜK’e transfer olmuş ve vakit kaybetmeden Daire Başkanı olmuş.
Ben de Kurum ve eşinin ayda aldığı ücretler bu kadar tasarruf yapmaya yeter mi emin olamadım.
★★★
Kurum, mal varlığı listesine göre bakan olduğu 2018 yılından itibaren 3 adet konut almış.
İlki Çankaya’da ve 2018 yılında alınmış. Satın alındığı günün dolar kuruyla 270 bin dolar.
İkincisi Altındağ’da ve satın alındığı günün dolar kuruyla 25 bin dolar.
Üçüncüsü ise İstanbul’da ve satın alındığı günün dolar kuruyla 760 bin dolar.
Murat Kurum’un ilk iki konutu için borcu yok. Demek ki yaklaşık 300 bin dolar ödemiş. Üçüncü konut içinse 276 bin dolar ödeme yapmış ve 484 bin dolar borçlanmış.
Sadece maaşlı iki çalışan olan bir evde 15-20 yılda 600 bin dolar tasarruf yapmaları gerçekten büyük başarı ve ben bu başarının önünde şapka çıkarıyorum.
★★★
Şimdi üçüncü evin borcu olarak geri kalan yaklaşık 500 bin doların Avrupakent Aksoylar adi ortaklığı isimli şirkete nasıl ödeneceği soru işareti.
Ancak soru işaretinden önce başka sorulara bakmak lazım.
Önce Avrupakent Aksoylar Adi Ortaklığı’nın yapısına kendi aydınlatma metinlerinden bakalım:
