Biraz da yaşatmayı kutsasak!

Uzun zamandır yazmak istiyorum. Ancak, birbirini izleyen talihsiz olaylar yüzünden erteliyorum.

24 Ocak 2020 akşamı Elazığ’da yaşanan deprem felaketinden üç gün sonra meslektaşım, arkadaşım Abdulkadir Selvi, “siyaset yazamadım” diye başladığı yazısını şöyle bitirmişti:

“Bir felaket anında milletin Cumhurbaşkanı’nı başında ve hemen yanında görmesi o kadar önemli bir duygu ki… Millet cenazesine omuz verip gözyaşı döken Cumhurbaşkanı’nı gönlünde ayrı bir yere oturtur.”

O günden beri bu cümleyi...

En kaçınılan çatışma başladı mı yoksa? İHA’lar, füzeler, ‘Demir kubbe’.. ‘Mesih-Mehdi’ inançları.. Uyuyan hücreler…

Can sıkıntım büyüyor.İsmini ‘İran İslam Cumhuriyeti’ olarak...

“Oy yoksa, hizmet de yok” ile suçlandılar, 174 kişiyi kurtardılar!

İstanbul’da bir gece klübünün tadilatı sırasında yangın çıkar..29...

BU BİR CAMBAZA BAK SAVAŞIDIR!

Günler öncesinden tantanası yapılıyor..İran davul zurna ile şimdi İHA’lar...

Bundan sonra teleferiğe binerken şöyle yapacağım

“Bunun en son bakımı ne zaman yapıldı abi?” diye mutlaka soracağım.

Millet “Hagosa gel” dedi! 06 Nisan 2024 | 733 Okunma Oy yoksa temiz su da yok! 05 Nisan 2024 | 758 Okunma Erdoğan ne yapacak? 03 Nisan 2024 | 3.637 Okunma Emeklinin ahını almayacaktınız! 01 Nisan 2024 | 4.421 Okunma Kader değil, sizin seçiminiz! 30 Mart 2024 | 497 Okunma

Yorumlar