Vergilerimiz tek kişiye emanet olsun mu?

16 Nisan’da neden hayır diyeceğimi, 41 maddede listeleyerek açıklamıştım. Hayır diyecek kişi, topluluk ve kurumların, birbirine benzer olduğu kadar, hiç benzemeyen, nesnel olduğu kadar, son derece kişisel...

16 Nisan’da neden hayır diyeceğimi, 41 maddede listeleyerek açıklamıştım. Hayır diyecek kişi, topluluk ve kurumların, birbirine benzer olduğu kadar, hiç benzemeyen, nesnel olduğu kadar, son derece kişisel sayısız gerekçeleri bulunduğu giderek daha yaygın görülüyor. 
Bu, zaten hayır diyeceklerin, birbirlerini ikna etmek gibi beyhude, dahası incitici ve haklı öfke uyandıran zorlama ittifak girişimlerine karşı sağlıklı bir gelişmedir. 
Yine de bu nedenlerin tamamının bir tek paydada sadeleştiğini görmek mümkün: 
O payda, en geniş anlamıyla demokrasinin varlığını oylayacak olmamızdır.

***

Hayır’ımın gerekçelerini erken sayılacak bir tarih olan 5 Şubat’ta; hukuk, ekonomi, siyaset, eğitim diye bölümlere ayırarak listelemiş olsam da, her geçen gün ne çok eksik bıraktığımı fark ediyorum. 
Bugün, o eksiklerden biri olan “bütçe hakkı”na değineceğim. 
Bütçe, anayasanın 161. maddesinde düzenleniyor. 
Önümüze gelecek değişiklik, şu anda Meclis’e ait olan bütçe hakkını (da) partili Cumhurbaşkanı’na devrediyor. Baştan, teknik detaya girmeden söyleyelim: 
Referandumdan evet çıkarsa, toplanan vergilerimizin yönetimiyle ilgili son söz tek kişide, partili Cumhurbaşkanı’nda olacak.

***

- Anayasanın yürürlükteki maddesinde “bütçe”den tasarı diye söz ediliyor. Bir kanun tasarısı kastediliyor. 
Devlet aygıtını, halihazırda yöneten bir hükümet olduğu için, bütçe gibi bir “egemenlik” metninin, Meclis’e tüm hükümet üyesi bakanların imzasını taşıyan bir kanun tasarısı olarak gönderilmesi bize normal geliyor. 
Fakat bu sistem tamamen değişiyor. Hedeflenen tek adam rejiminde, hükümet artık olmayacağı için bir kanun tasarısına gerek görülmeyerek, bütçe, “kanunteklifi”ne dönüşüyor. Bu “teklif”i Meclis’e sunan makam da doğal olarak hükümet değil, Cumhurbaşkanı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye’nin rüşvet karnesi 02 Kasım 2022 | 359 Okunma Merkez Bankası Hazine ve Maliye’ye mi tabi olacak? 31 Ekim 2022 | 212 Okunma KKM tartışması büyüyor 28 Ekim 2022 | 262 Okunma ‘Muhalif gazetecilere davet’ meselesi 26 Ekim 2022 | 388 Okunma ‘Kanunları kimler yapar’ 24 Ekim 2022 | 224 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar