'İş yapınca doğa bozulur'

3. Havalimanı projesi, ihalesinden bu yana Kuzey Ormanlarına tahribatından başlayarak, bataklık zemin, kuş göç yolu, finansman garantisi, kot düşürülmesi, haksız kazanç başlıklarıyla şiddetlenen sert bir...

3. Havalimanı projesi, ihalesinden bu yana Kuzey Ormanlarına tahribatından başlayarak, bataklık zemin, kuş göç yolu, finansman garantisi, kot düşürülmesi, haksız kazanç başlıklarıyla şiddetlenen sert bir muhalefetin odağında. ÇED raporu, acele kamulaştırma davaları devam eder, tartışmalar sürerken, projeyi üstlenen Cengiz-Mapa-Limak-Kolin-Kalyon beşlisince kurulan İGA şirketi ise sahada 6 bin metrekarelik şantiye kurup 450 “beyaz yakalı” ekibiyle çalışmaya başladı bile. Projenin ekolojik, hukuki ve finans boyutlarını eleştiren yazılarımın sayısı artınca; İGA’dan bize “kendilerini anlatmak” istedikleri ve sorularımızı yanıtlayacakları mesajı geldi.

Taksim’e yarım saat mesafede Kuzey Ormanları bitişiğindeki Tayakadın’a, 146 ekskavatörün aynı anda kazı yaptığı proje alanındaki şantiyenin yolunu tuttuk.

3. Havalimanı ihalesine rakip firma TAV adına girmişken altı ay önce bu projeye transfer olan İGA CEO’su Yusuf Akçayoğlu sorularımızı yanıtladı:

-Projenin, doğada, orman ve su kaynaklarında geri dönülemeyecek tahribat yaratacağı eleştirisinden başlayalım?

Bütün STK’lara saygılıyız. Ama kaçı gelip bizimle konuşmak istedi? Bize “girdiler, talan ediyorlar, su kaynakları mahvediliyor” diyorlar. Sokaktaki vatandaş olsam ben de inanırım.

-Pek çok araştırma raporu yayımlandı ama?

(Sahanın 1984’de çekilmiş fotoğrafını gösteriyor) Göllerden bahsediyoryar. Maden ocakları çalışmaya başlamadan, coğrafi yapıda bir tane bile doğru dürüst göl yok. Maden ocakları burayı terkettikten sonra 64 tane göl denen birikintiyi biz kuruttuk.

-Peki balçık zemin kurutulsa bile riskli değil mi?

Jeolojiyi çözdükten sonra, toprak hareketlerini küçültmek için master planda değişiklik yaptık. Eski planda kayma, kuzeye doğruydu. Güneye aldık; daha sağlam bölgeler. Terminalin yeri değişti. DHMİ onayladı. Şimdi hızlandık. Dolgu ve zemin iyileştirme metotları çözüldü. Dolgunun yapılacağı alan eski maden atıkları üzerinde. Biz önce çukurlardaki toprağın birazını atarak bazı yöntemlerle dolduralım diyorduk. Fakat baktık ki risk var, vazgeçtik. Komple çürüğü alıyoruz, söküyor, atıyor ve sıfırdan dolduruyoruz. Artık riski sıfıra indirdik. Terminal zaten kazıya oturuyor orada dolgu operasyonu yok. Sağlam zeminde çalışıyorsunuz.

-Terkos gölü ile derelerin bağlantısını kesileceği?

Terkos saha dışında kalıyor. Yapıların Terkos’la bağı yok. Yeraltı suyuyla bağlantılı olduğu dere kaynağı ve bir tane gerçek göl yok. Zaten doğal göl olsa kurutamazsınız. Çünkü göl tabanıyla yeraltı suyu birleşiyor. “Deniz dolduruyorsunuz” dedikleri yer eski bir çukur. 6 pistin olduğu ciddi bir iş, 150 milyon kapasite için yatay bir coğrafya platformuna ihtiyacınız var ama İstanbul’da uygun bir yer de yok gerçekten.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye’nin rüşvet karnesi 02 Kasım 2022 | 364 Okunma Merkez Bankası Hazine ve Maliye’ye mi tabi olacak? 31 Ekim 2022 | 212 Okunma KKM tartışması büyüyor 28 Ekim 2022 | 264 Okunma ‘Muhalif gazetecilere davet’ meselesi 26 Ekim 2022 | 389 Okunma ‘Kanunları kimler yapar’ 24 Ekim 2022 | 226 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar