Hisarcıklıoğlu: Nereden nereye?..

“Rifat Hisarcıklıoğlu kaba bir insandır.” Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) başkanlık koltuğunda 15 yıldır oturan Rifat Hisarcıklıoğlu için kurulacak cümlelerin herhangi bir yerinde, düne...

“Rifat Hisarcıklıoğlu kaba bir insandır.” Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) başkanlık koltuğunda 15 yıldır oturan Rifat Hisarcıklıoğlu için kurulacak cümlelerin herhangi bir yerinde, düne kadar, bu sıfat yer almaz, alamazdı. Ancak, bugün dün değil. Ve burası artık “gücün bozduğu, mutlak gücün ise mutlaka bozduğu” kuralının, her saat tıkır tıkır işlediği bir Türkiye’dir.
TOBB Başkanlığı tarihi, AKP’nin kuruluş tarihinin de öncesine giden Hisarcıklıoğlu’na, kimsenin çıkıp “Aralıksız 15 yıl süren meslek örgütü başkanlığı, özel sektör dinamizmine ne kadar uygun bir durumdur” sorusunu soramadığı bir ülkede, o da davetlisi olan konuğunun, ana muhalefet partisi liderinin arkasından nezaketsiz sözler söylemekte zerrece beis görmemektedir: “Kendisi ile beni karıştırıyor. Ben anamuhalefet partisi lideri değilim. Bana muhalefet etmek istiyorsa seneye gelir, Türkiye’de beceremedi, burada Odalar Birliği’nde de boyunun ölçüsünü alır.”
Beceremedi?
Boyunun ölçüsünü alır?
1 milyon 300 bin üyesiyle iş dünyasının tamamına yakınını temsil eden Hisarcıklıoğlu’nun, 12.5 milyon seçmeni temsil eden Kılıçdaroğlu hakkında kullandığı bu ifadeler, öyle sanıyorum ki sadece bana değil, Ankara’yı, TOBB’u bilen, ekonomiyi izleyen pek çok gazeteciye “Nereden nereye” dedirtmiştir.

Sadece nezaketsizlik değil
Geride bıraktığı on beş yılın hatırlı bir kısmında, sıklıkla ve hoşnutlukla vurguladığı “iş dünyasının çatı örgütü” tanımına uygun biçimde, kamuoyu önünde toparlayıcı, uzlaşmacı bir profil çizen Hisarcıklıoğlu’nun “vazo çatlatan” bu sözleri, bugün bize birden çok şey anlatmaktadır.
TOBB Başkanı, evsahipliği yaptığı genel kurulda misafirinin ardından bu sözü ederek, uygar dünya adına sadece nezaketsiz bir davranış sergilemiş olmadı.
Kendisine kabul edilebilir sınırlar içinde eleştiriler yönelten CHP liderine yönelik bu sözler, demokrasinin değerlerine saldırı niteliği taşırken üzerinde son beş yıldır nakış gibi çalışılan siyasi ve toplumsal kutuplaşmanın, tahammülsüzlüğün vardığı eşiği göstermesi bakımından ibretliktir.
Peki...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye’nin rüşvet karnesi 02 Kasım 2022 | 364 Okunma Merkez Bankası Hazine ve Maliye’ye mi tabi olacak? 31 Ekim 2022 | 212 Okunma KKM tartışması büyüyor 28 Ekim 2022 | 264 Okunma ‘Muhalif gazetecilere davet’ meselesi 26 Ekim 2022 | 388 Okunma ‘Kanunları kimler yapar’ 24 Ekim 2022 | 226 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar