Anayasa ve bekletici sorun

Yürütme organı, sorgusuz sualsiz, 50 bin kamu görevlisini ihraç ededursun, yasama organında “mini anayasa” paketi çalışmaları hızlandı. Yürütme organı, tek bir kanun hükmünde...

Yürütme organı, sorgusuz sualsiz, 50 bin kamu görevlisini ihraç ededursun, yasama organında “mini anayasa” paketi çalışmaları hızlandı. 
Yürütme organı, tek bir kanun hükmünde kararname (KHK) ile, birbirine benzemez tam 25 kanunda değişiklik yapadursun, yasama organında mini anayasaya dair taslak metnin bu hafta bitirilmesi planlanıyor. 
Yürütme organı, sosyalist kimliğiyle tanınan kişileri bile FETÖ’cü diye etiketlemekte beis görmeyip ölünceye kadar iş güvencelerini alma gibi çok ağır bir yaptırımla cezalandırırken sanki grubu olan parti sayısı dört değilmiş ve HDP diye bir parti yokmuş gibi, üç siyasi parti temsilcisinden oluşan mini komisyon, mini anayasaya dair taslak metni bu hafta bitirmeyi planlıyor. 
Şirin görünsün diye olsa gerek “mini” adıyla takdim edilen kısmi anayasa değişikliğinin, bu hal ve şerait içinde hayırlar getireceğine inanmak ve inanabilmek, insanı imrendiriyor doğrusu.

***

Türkiye, 45 gündür Olağanüstü Hal (OHAL) rejimi altında yönetiliyor. 
15 Temmuz darbe girişiminin beşinci günü toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) OHAL’e geçilmesi yönünde tavsiye kararı aldı. Ve Bakanlar Kurulu’nca ertesi günkü Resmi Gazete’de OHAL ilan edildi. 
Darbecilerin tasfiyesini önceleyen 667 sayılı ilk KHK, 23 Temmuz’da yayımlandı. 
Kayıtlara girmesi bakımından özetleyelim: 
667 sayılı KHK - 23 Temmuz 2016 
668 sayılı KHK – 27 Temmuz 2016 
669 sayılı KHK – 31 Temmuz 2016 
670 sayılı KHK - 17 Ağustos 2016 
671 sayılı KHK – 17 Ağustos 2016
672 sayılı KHK – 1 Eylül 2016 mükerrer 
673 sayılı KHK – 1 Eylül 2016 mükerrer 
674 sayılı KHK – 1 Eylül 2016 mükerrer 
Her biri ayrı önemde olan bu KHK’lerden, 50 bin kamu görevlisini ihraç eden 672 No’lu olan ile tam 25 ayrı kanunda değişiklik yapan 674 sayılı kanun özel dikkati hak ediyor.

***

Başarısız darbe girişiminin ardından başlatılan bu dip bucak “temizlik” harekâtı, başarılı olmuş 80 darbecilerinin anayasası ile kanunlarına dayandırılıyor. Yukarıda listelediğim KHK’lerin tamamında, hukuksal dayanak olarak 82 Anayasası’nın OHAL’i düzenleyen maddesi ile OHAL Kanunu gösteriliyor. 
Başka bir deyişle, darbeci generallerden oluşan Milli Güvenlik Konseyi’nin kendini TBMM yerine koyarak çıkardığı yasalardan biri olan OHAL Kanunu, 2016 Türkiye’sini yöneten rejimin umududur. 
Bugün pek çok metinde “askeri cunta” olarak anılan Milli Güvenlik Konseyi’nin çıkardığı bir yasayı umut belleyen rejimin, demokratik bir anayasa yapacağına inanılıyor olması ve hâlâ artık kötü bir şaka bile olmayan “kırmızı çizgiler”den söz edilmesi inanılır gibi değildir. Bu KHK’lerle getirilen düzenlemelerin bir kısmının OHAL süresiyle sınırlı olmayacağı ve kalıcılaşsın-kurumsallaşsın niyetiyle o metinlere konduğunu anlamak için hukukçu olmak gerekmiyor. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye’nin rüşvet karnesi 02 Kasım 2022 | 364 Okunma Merkez Bankası Hazine ve Maliye’ye mi tabi olacak? 31 Ekim 2022 | 212 Okunma KKM tartışması büyüyor 28 Ekim 2022 | 264 Okunma ‘Muhalif gazetecilere davet’ meselesi 26 Ekim 2022 | 389 Okunma ‘Kanunları kimler yapar’ 24 Ekim 2022 | 226 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar