Halep, El Bab, İstanbul...

“Yabancılaştırma efekti” böyle bir şey olsa gerek! Dış politika yazarı olarak komşu ülkede başlamasında ve bitmemesinde kendi ülkeni yöneten siyasal İslamcı aklın aktif rol oynadığı bir...

“Yabancılaştırma efekti” böyle bir şey olsa gerek! Dış politika yazarı olarak komşu ülkede başlamasında ve bitmemesinde kendi ülkeni yöneten siyasal İslamcı aklın aktif rol oynadığı bir savaşın gidişatını anlamaya gayret ediyorsun. Bir iki kilometre ötende, insanların metrelerce havada uçtuğu bombalar patlatılıyor. Hem de televizyon ekranından, “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda..” ile başlayıp, ardından “ÖSO bakınız el Bab’a girdi”, “Biz işgalci değiliz” seslerini işittikten birkaç saat sonra.

***

Bazılarınız belki anımsar; El Bab dediğimiz, bugün “ÖSO şemsiyesi” diye andıkları Suriye’de “şeriat hedefleyen” cihatçı grupların 2012 Ağustosu’nda postacıları binaların çatısından aşağıya attıkları diyar. Daha başında, 6 Haziran 2011’de Cisr üş Şuğur’da 120 Suriye ordusu askeri kesilerek öldürülmüşken; komşuda yakılan ateş bize “Barışçı gösterilerle başladı” diye pazarlanıp duruldu. Körfez’in Vahhabi/ Selefi monarşilerinin besledikleri “Suriye’ye demokrasi taşıyorlar” safsatasına bulandı. Komşuda neredeyse altı senedir Batı’nın “rejim değişikliği” ajandasının icracıları; kimin elinin kimin cebinde olduğu belirsiz, yalanlarla bezenmiş, tarihin gördüğü en alçak savaşlardan birisine katkı yaptılar. 
Bugün kimin elinin kimin cebinde olduğunu bilmediğimiz koşullar memleketimize taşındı. 20 milyonluk şehrin göbeğinde kilolarca bomba patlatılıyor. Bir seneyi aşkındır şehirlerimizde onlarca masum insan canlarını yitiriyor. Bunun üzerinden milliyetçilik devşirilerek iktidar pekiştiriliyor, sistem değiştiriliyor. Ölenler öldükleriyle kalıyorlar. Kendilerini “anti-emperyalistmiş” gibi pazarlayıp memleketi emperyalist heveslerle komşuda maceraya sürükleyenlerin çıkardıkları faturalar ağır.

***

İstanbul’u bir kez daha kana bulayan son terörün zamanlaması da tesadüf olmasa gerek. Dönüp güney sınırımıza bakalım: 
• Son katliam Halep’in doğusunda Suriye ordusu tarafından köşeye sıkıştırılmış El Kaide’nin kolu Nusra Cephesi (Fetih Şam) Ahrar üş Şam ve Nureddin Zengi gibi gruplar çıkarılırken gerçekleşti. Bunda Türkiye- Rusya-İran pazarlıkların etkili olduğuna şüphe yok. Türkiye’nin nüfuzu bulunduğu militanlar İdlib’deki El Kaide emirliğine götürülmekte. Kalanlar Rusya’nın Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un ifadesiyle “yok edilecek”. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
ABD’de darbe tehdidi 07 Eylül 2018 | 4.985 Okunma Zaharçenko darbesi 05 Eylül 2018 | 4.513 Okunma İdlib’den esen fırtına bulutları 31 Ağustos 2018 | 398 Okunma Kapitalizm, ırkçılık ve toprak reformu 29 Ağustos 2018 | 4.834 Okunma Trump’ın medya savaşı 17 Ağustos 2018 | 180 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar