Hazar Ergüçlü, Fatma Girik, Murathan Mungan...

Hazar Ergüçlü’nün bu hafta yönetmen Onur Ünlü’yle ilk kez el ele görüntülenmesi her yerde haber oldu ama biraz da sinema konuşalım...

Antalya Altın Portakal’da geçen yıl ulusal yarışma iptal edilince bu ödül töreni İstanbul’da düzenlenmişti...
Bu yıl da aynısı olacak.
Ve Ulusal Yarışma’nın ön jürisi belli oldu...
Fatma Girik, yönetmen Duygu Sağıroğlu, Murathan Mungan, çağdaş sanatçı Gülsün Karamustafa ve sinema yazarı Uğur Vardan var jüride...
Bu 5 ismin dışında geçen yıl ödül alan iki isim de jüride yer alıyor.
“Daha”yla En İyi Film ve En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini kazanan Onur Saylak ve “Kar”la En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanan Hazar Ergüçlü...
Ulusal Yarışma jürisinde yer alan isimleri ben çok doğru buldum.
Bir önceki yılın ödül kazananlarının olması da iyi düşünülmüş...

Gündöndü tarlaları...

Çocukluğumda yazlığa, gezmeye anne-baba memleketi Tekirdağ’a o kadar çok giderdik ki yol boyunca arabanın penceresinden uçsuz bucaksız sarıya boyanmış gündöndü tarlalarını izlerdim...
Dedemlerin, dayımların tarlalarından gündöndüler toplardık.
Biçer-döver nerede o zaman...
Tek tek gündöndüler kesilir, traktörlere yüklenip evin bahçesine yığılırdı...
Sonra evin kadınları, mahalleli, çocukları herkes eline bir sopa alır, önüne bir taş koyar, gündöndü döverdi...
Tersini çevirip taşa yaslar, sopayla iki tane patlatırsın bütün çekirdekleri dökülür...
Geçenlerde Silivri’ye gittiğimde bir gündöndü kopardım.
Abartmıyorum kafamdan 2 kat büyük... Koca bir kamyon lastiği kadar neredeyse...
Çıkarıp çekirdeklerine çitleyeyim dedim, çoğunun içi boş...
Ne tadı var ne kokusu...
Kim bilir kimin nesi, hangi tohumdan, nasıl üretilmiş belli değil...
Ama belli olan bir şey var, benim çocukluğumun gündöndüleri değil bunlar.
Trakya’nın sarı denizlerinde böyle değildi...
Gündöndü ekimi, tarlaları giderek azaldığı gibi ekilenler de Trakya’nın gündöndüsü değil...
Bir kez daha anladım ki, Türkiye’nin çok acil olarak gerçek bir tarım ve tohum devrimine ihtiyacı var...
Gündöndüden buğdaya, domatesten salatalığa kadar...

50 pet şişe 1 lira...

İstanbul Büyükşehir Belediyesi güzel bir uygulama başlattı, Akıllı Geri Dönüşüm Konteynırları...
Pet şişe atıyorsunuz konteynıra karşılığında İstanbulkart’ınıza para yükleniyor...
Çevreci bir uygulama, tebrikler...
0,33’lük bir küçük pet şişe karşılığında 2 kuruş yüklenecek İstanbulkart’ınıza...
50 pet şişe 1 lira ediyor...
Ya da 17 tane bir litrelik pet şişe atmanız gerekiyor 1 lira yüklenmesi için...
Ben biraz Türk insanını tanıyorsam illa ki bunun kısa sürede bir ekonomisi oluşacaktır...
Pet şişe toplayıp kartına ücret yükleten ve turnikeden daha ucuza yolcu geçiren uyanıklar çıkmaz mı zannediyorsunuz...

Tilbe’yle ilgili bir iyi bir kötü haber