Elmayla armudu toplamayın...

Dün Saadet Partisi’nin yayın organı Milli Gazete’nin manşetinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile SP Lideri Temel Karamollaoğlu’nun reytingleri vardı...İki Cumhurbaşkanı adayı çarşamba akşamı iki...

Dün Saadet Partisi’nin yayın organı Milli Gazete’nin manşetinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile SP Lideri Temel Karamollaoğlu’nun reytingleri vardı...


İki Cumhurbaşkanı adayı çarşamba akşamı iki farklı kanalda canlı yayındaydı...
Erdoğan TRT 1’de, Karamollaoğlu Fox TV’de...
Gerçekten de Milli Gazete’nin dediği gibi ilk 100 listesinde üç kategoride de Karamollaoğlu, Erdoğan’dan çok izlendi...
Tüm izleyicide 7 ve 8, AB grubunda 4 ve 5, ABC1 grubunda ise 5 ve 6’ncı olarak peş peşe sıralandılar...
Milli Gazete de bunu manşetine taşımış işte...
Ama reyting okumayı bilmedikleri için büyük bir hata yapıyorlar.
İki liderin programının adaletli şekilde karşılaştırılması için, aynı saatlerde, aynı süre boyunca, aynı reklam kuşaklarıyla yayınlanması gerekiyor...
Hatta yayınlandıkları kanalın bile genel izlenme oranları, yayın öncesindeki programın ne olduğu gibi faktörler doğrudan etkiliyor bunları...
Yani bu işin 40 tane parametresi var...
Çarşamba günü Karamollaoğlu 20.00 ile 23.30 arasında canlı yayında kalmış, Erdoğan ise 23.30’la 24.53 arasında...
Biri ekrandan inmiş, diğeri çıkmış...
Biri seyircinin çok olduğu prime time’ın göbeğinde, diğeri PT3 dediğimiz kuşakta yayınlanmış.
Buradan kalkıp bir sonuca ulaşmak, elmayla armudu karşılaştırmaktan daha büyük yanlış olur...
Hatta dün sabah İsmail Küçükkaya bile Karamollaoğlu’nun çok izlendiği Fox TV’de bile bu karşılaştırmanın doğru olmadığını söyledi.
Ha bakın bir konuda yiğidin hakkını teslim edelim.
SP’lilerin şununla övünmeye sonuna kadar hakkı var: Karamollaoğlu çıktı ve 3,5 saat boyunca ekranda kalıp 6,45 reytingle 16.28 share aldı...
5 reyting alan dizilerin başarılı sayıldığı ekranda her 100 kişiden 16’sı Bilge Başkan’ı izledi...
Bu prime time’da başlı başına başarı zaten...

2020 finaline sevindim

Türkiye’nin 2020 Şampiyonlar Ligi final maçını almasına herkes gibi ben de çok sevindim.
Yıllar sonra Avrupa futbolunun bir büyük organizasyonuna ev sahipliği yapacak olmamız önemli.
Türkiye’ye duyulan güveni göstermek açısından çok önemli...
Peki şimdi “2020’yi Türkiye’ye verdik, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı başkasına verelim” düşüncesi UEFA’ya hakim olur mu?
İnşallah olmaz.
Belki de tam tersi bir etki yaratır ve Şampiyonlar Ligi finalini almamız, 2024’ün de kapılarını açar bize...
Bunun için hep beraber çalışacağız.

Kibariye’ye bir tavsiye

Kibariye’yle önceki gün telefonda konuştum, dün bu köşede yazdım konuştuklarımızı...
Dün sabah da Duymayan Kalmasın da izin alarak kaydettiğim röportajın ses kaydını yayınladım...
Ben bu meseleden şunu çıkardım...
◊ Kibariye’nin kocasının ticari borcu var mı, var...
◊ Kumarda para batırmış mı, batırmış...
◊ İhanet etmiş mi, etmiş...
Ama tüm bunlara rağmen Kibariye’nin kafası karışık.
“Ayrılacağım, bu evlilikte duramam” diyor, iki dakika sonra “Ben bu yuvayı yıkmam, benim 18 yaşımda kızım var” diyor..
Ne yapacağını kendi de bilmiyor...
Zaten o yüzden “2-3 gün sakin kafayla düşünüp, karar vermem lazım” diyor..
Bana sorarsa bir dakika bile durmamalı, boşanmalı...
Çocuğu 5 yaşında değil, 18 yaşında sonuçta...

Yarın: Mahmut Tuncer anlatıyor...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Var mısınız sosyal medya temizliğine 02 Mayıs 2020 | 431 Okunma 1 Haziran’da açılacaksa, 3 Temmuz’da kapansın 01 Mayıs 2020 | 266 Okunma Virüsün iyi yanı 30 Nisan 2020 | 197 Okunma Müdavim hareketi 29 Nisan 2020 | 224 Okunma Marvel’in müzikleri 28 Nisan 2020 | 161 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar