Çürüyen, gitmekte olandan ne istenir: Gölge etmeyin, farkına varın!

Bazen insan hayret de etmiyor; isyan ediyor… Bütün bu “dolabın” yüzyılı aşkın bir süredir, gözümüzün önünde ve gözümüze sokarak çevrilmesi ve bunu yapanların...

Bazen insan hayret de etmiyor; isyan ediyor… Bütün bu “dolabın” yüzyılı aşkın bir süredir, gözümüzün önünde ve gözümüze sokarak çevrilmesi ve bunu yapanların, yaptıklarının, ideolojilerinın, kimliklerinin, ittifaklarının ve dayandıkları sistemik sermaye yapısının iflas etmesine, deşifre olmasına rağmen hâlâ, “bizden ne istiyorsunuz” diye ortalığa dökülmesi artık hayret etme sınırlarını aşıyor… Eskinin, çürümüş olanın parçası olanlardan artık hiç kimse bir şey istemiyor; yedikleri, içtikleri, çaldıkları, çırptıkları da onların olacak, ne yazık ki, bunları isteyemiyoruz. İstenilen, belki çürüyen, bir önceki yüzyılda kalan bataklığın parçası olduklarının farkına varmaları olabilir. Ancak bu da, eşyanın doğası gereği, mümkün değil. Bizim sözümüz, yazdıklarınız artık bunlara göre değil, bunların okuyup, anlayacağı şeyler de değil. 

Ama şu an tam neredeyiz ve biz neyi anlatıyoruz; sanıyorum bunu tekrar etmekle fayda var. Çünkü görüyorum ki, bataklıktan çıkmış gibi yapıp, bataklığın ideolojisini tam bağrımızda savunanlar var.    

Neredeyiz, nereye gidiyoruz… 

 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ekonominin geleceğini simgeler anlatır! 31 Ekim 2018 | 5.210 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... (2) 25 Ekim 2018 | 5.322 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... 24 Ekim 2018 | 4.575 Okunma Sorunlar, tespitler ve çözümler... 18 Ekim 2018 | 5.617 Okunma Ekonomi politikasında ‘popülizm’ nedir, ne değildir? 17 Ekim 2018 | 3.768 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar