Bilim değil, ideolojik saplantı!

Aslında Türkiye’de Merkez Bankası tartışması bile, tek başına, yalnız ekonomik değil politik dönüşümün şifrelerini verecek bir tartışmadır. İşin teknik yanı bir yana, Merkez...

Aslında Türkiye’de Merkez Bankası tartışması bile, tek başına, yalnız ekonomik değil politik dönüşümün şifrelerini verecek bir tartışmadır. İşin teknik yanı bir yana, Merkez Bankası’nın salı günü faizlere dokunmaması sonrası yapılan tartışmalara, yazılanlara baktığınızda nasıl bir akla ziyan cenderenin içinde olduğunuzu anlıyorsunuz. Esasında bu çok boğucu bir şey; başta şunun için, biz faiz tartışıyoruz, yazarlar, bürokratlar, akademisyenler, finansçılar falan ama faizin gerçek muhatabı kim? Faizin birinci elden gerçek muhatabı, yani faizin inip çıkmasından olumlu olumsuz ilk etkilenecek üretici, sanayici, ihracatçıdır. Ama bakıyorsunuz faiz konusunda beklentisi yerine gelmeyen, faizin artacağı yönünde pozisyon alan, daha da ötesi, Türkiye’nin “eskisi” gibi devam edeceğini sanan kesimler “Beklentilerimiz yerine gelmedi, bize verilen söz tutulmadı” diye ayaklanıyor.

Akla aykırı

Hiçbir argümanları doğru değil, bırakın iktisat bilimini, insan aklına aykırı... Onlara söz verilmiş... Kim verdi bu sözü? Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası adı üzerinde cumhuru doğrudan temsil eden iki kurumdan biri... Birincisi, Türkiye Cumhuriyet Savcılık müesseseleri cumhurun doğrudan anayasal, hukuk alanındaki temsilcisidir. İkincisi Merkez Bankası... TCMB de ekonomi alanında cumhurun doğrudan temsilcisidir. Dikkat ederseniz her iki kurumdaki cumhuriyet ifadesi “i” eki almaz, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası değildir, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’dır. Şimdi böyle bir kurum, önceden yalnız millete söz verir, o söz de milletin refahını gözetip kollayacağı sözüdür. “İşte, sadeleştirme sözü verdi, koridor daralacaktı, dolayısıyla politika faizinde artış bekleniyordu; bu olmayınca piyasa nezdinde Merkez Bankası güvenilirliğini yitirir.”

Bu tuzak bir algıdır.Öncelikle Merkez Bankaları hem iç piyasayı hem dışarıyı takip ederek elindeki araçları etkin olarak kullanırlar ve bunu istikrarlı bir şekilde yaptıkları oranda güvenilir olurlar.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ekonominin geleceğini simgeler anlatır! 31 Ekim 2018 | 5.210 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... (2) 25 Ekim 2018 | 5.322 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... 24 Ekim 2018 | 4.575 Okunma Sorunlar, tespitler ve çözümler... 18 Ekim 2018 | 5.617 Okunma Ekonomi politikasında ‘popülizm’ nedir, ne değildir? 17 Ekim 2018 | 3.768 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar