Ahmet Küçükbay konusunda vicdanınız rahat mı?

Ah ah... Nereden başlayayım bilemiyorum. FETÖ ile mücadele çok önemli bir konu. Bunu defalarca yazmaya gerek yok. Cumhurbaşkanımız Erdoğan son Almanya ziyaretinde 251 şehidimiz ve 2193 yaralımıza vurgu yaparak herkesi FETÖ ile...

Ah ah... Nereden başlayayım bilemiyorum. FETÖ ile mücadele çok önemli bir konu. Bunu defalarca yazmaya gerek yok. Cumhurbaşkanımız Erdoğan son Almanya ziyaretinde 251 şehidimiz ve 2193 yaralımıza vurgu yaparak herkesi FETÖ ile mücadeleye davet etti. Şimdi herkesten ne beklenir? FETÖ ile mücadele etmek, örgüt yönetici ve üyelerinin en yüksek cezayı almasını sağlamak, değil mi?
Gelin görün ki FETÖ ile mücadelede bazı tuhaf durumlar ve anlaşılmaz tahliyeler var. Bunun en barizi İzmir'deki FETÖ'cü iş adamı Ahmet Küçükbay'ın tahliyesi. FETÖ'nün hiyerarşisinde iş adamları içerisinde bir numara olan Ahmet Küçükbay sadece örgüt üyeliğinden 6.5 yıl aldı. O da iyi hâlden 5.5 yıla düşürüldü ve yattığı süre hesaba katılarak tahliye edildi. Küçükbay'ın dengi Şerif Ali Tekalan'dır, Osman Hilmi Özdil'dir, Ali Fuat Yılmazer'dir, Ahmet Kara'dır.
Ömer Faruk Kavurmacı bir ara tahliye edilmişti. Baskılar üzerine yeniden tutuklanmıştı. Kavurmacı için o zaman kıyamet koparanlar Ahmet Küçükbay konusunda sessizler? Kimseden tık yok. Muhalefetten bile. Cumhuriyet gazetesi, Sözcü, T24 gibi medya araçlarında "bu nasıl olur" diyen bir kişi yok. Bakın Ahmet Küçükbay hiyerarşide Ömer Faruk Kavurmacı'nın ve Akın İpek'in üzerindedir. Akın İpek boşuna kaçmış. 2015'te kaçmasa ve içeri girseydi İpek, şu an tahliye edilmiş olurdu. Şirketlerini de geri almıştı. Biz niye Akın İpek'i İngiltere'den istiyoruz ki?
Küçükbay güya itirafçı olmuş. Neyi itiraf etti acaba? Hangi bilgileri verdi? FETÖ'nün iş dünyasındaki bir numarası itirafçı olabilir mi? Bu mantıkla Ekrem Dumanlı da, polis imamı Osman Hilmi Özdil de, akademideki bir numarası Şerif Ali Tekalan da itirafçı olur. Bakın Ahmet Küçükbay'ın da içinde olduğu İzmir'deki "Babalar Grubu" davasında mahkeme tutanağından bazı bölümler aktarayım.
Abdullah Kavuk'a ait DVD'de 1054 adet dosya, Ahmet Küçükbay'a ait DVD'de 6 adet dosya içerisinden 1 adet dosyanın şifre çözümleme işlemleri tamamlanmış. Mahkeme, şifre çözümleme raporlarının akıbeti için Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne müzekkere yazmış. Bu dosyalar yönünden içerisinde suç unsuru bulunup bulunmadığı hususunda inceleme yapılması için Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne gönderilmiş.
Küçükbay'a ait dosyaların çözülmesi ve kırılması için aylar ve yıllar gerekiyormuş. Vallahi billahi böyle yazmışlar. Abdullah Kavuk'un dosyalarının şifreleri kırılmış. Hesap dosyaları varmış. Küçükbay'ın evinde Nokia 8310 telefon bulunmuş. Onun da şifresi kırılamamış.
Ahmet Küçükbay, Samanyolu TV'nin kurucularından. İzmir Mali Şube Müdürü, "Neden bu bankada (Bank Asya'yı kastediyorlar) parayı tutuyorsun" diye sormuşlar. Küçükbay "Ben Samanyolu TV'nin kurucusuyum" demiş. Tanık Önder Barlas da "Ahmet Küçükbay Gediz Üniversitesi'nin hem kurucusu hem mütevelli heyeti üyesi" şeklinde ifade vermiş.
Ve bu adam tahliye edildi. Vicdanlara sesleniyorum, Ahmet Küçükbay konusunda rahat mısınız? Hukukçular, gazeteciler, İzmirliler, FETÖ ile ölümüne mücadele edenler vb. itiraz etmeyecek misiniz?..
Bir sözüm de bizim tarafın gazetecilerine: Hepiniz hemen her gün sosyal medya hesaplarınızdan, köşelerinizden, ekranlarda FETÖ'yle mücadeleden bahsediyorsunuz. Bir numaralı FETÖ'cü iş adamının tahliyesine niye itiraz etmiyorsunuz? Neyse, siz Rusya, İsrail, ABD, Almanya'yı yazın. Her gün Kılıçdaroğlu'na vurun. Ne de olsa konforlu konular bunlar, dava mava açılmaz...
 
 
Bu büyük skandalı geçiştiremezsiniz
 
Medyamızın hep beraber üzerine yattığı ve görmezden geldiği bir konu daha var. Son iki yazıdır ifşa ettiğim FETÖ'cü Eyüp Can'la Ertuğrul Özkök'ün Londra'da yaptığı görüşme. Bu yazılar üzerine Demirören Medya'nın en tepe ismi benimle temasa geçti. "Kanıt var mı?" diye sordu ve "bu doğruysa gereğini yaparım" dedi.
Özkök'e bu görüşme soruldu ve inkâr etmedi. Zaten son yazımda dediğim gibi Özkök yüksek profilli bir gazetecidir ve gerçeği inkâr etmez. Eyüp Can ile Özkök görüşmesi asla es geçilemez. Hakkında kırmızı bülten ve iki ayrı davadan tutuklama kararı olan FETÖ'cü Eyüp Can'la görüşmek her şeyden önce ayıptır.
Tekrar yazıyorum: "Evet yeniden söylüyorum ki Ertuğrul Özkök Fetullahçı terörist Eyüp Can ile 15 Temmuz 2016 ihanetinden sonra Londra’da hem de birkaç defa görüşmüştür. Bu asla hoş görülemez bir skandaldır. Ayrıca WhatsApp, FaceTime gibi imkânlarla da Can ile iletişimde olmuştur ve bu teröriste hep moral destek vermiştir. Kapatılmış bir gazetenin internet sitesinde hâlâ kimsenin okumadığı yazıları çıkan ve yaşayan bir ölü olduğu için ismini vermediğim bir gazeteciye 'Sakın Eyüp aleyhine bir daha yazma' diye talimat veren de Özkök’ün kendisidir. Tüm bu bilgiler ilgili yetkili birimlerce tespit edilmiştir."
Bakalım Özkök hakkında gereği yapılacak mı? Yoksa görmezden mi gelinecek? Bazıları FETÖ ile mücadelede samimi mi değil mi göreceğiz. Medyadan zaten umudum yok. Ben millete bakarım, sadece millete. Önemli olan milletin kendisidir.
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Son düzlüğe girerken... 25 Mart 2024 | 3.219 Okunma Gelir dağılımı zenginle fakir arasındaki uçurumu açıyor 31 Ocak 2024 | 21 Okunma AK Parti ve yerel seçimde dikkat edilmesi gerekenler  08 Ocak 2024 | 19 Okunma MOSSAD Amerika’yı Epstein’le mi vurdu?  05 Ocak 2024 | 1.301 Okunma Orta Doğu’da istihbarat üstünlüğü MOSSAD’dan MİT’e geçti 03 Ocak 2024 | 1.642 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar