Kuzey Kıbrıs Türk halkı denizcileşmelidir

Kaderde, tasada ve kıvançta ortak Anavatan ile Yavru Vatan, Mavi Vatanın birleştiriciliğinde yeni bir döneme giriyor. Gerek Türkiye, gerek KKTC kaderlerinin, her iki devleti saran ortak bir mavi vatan etrafında, tarihinde olmadığı kadar birleştiğini görüyoruz.

Bu kaderi her iki devlet de gelecek kuşaklara daha güvenli daha müreffeh ve daha mutlu hayatlar sunmak için çok dikkatli, çok özenli ve öngörülü bir şekilde tasarlamalıdır.


  JEOPOLİTİK KADER
Türkiye ve KKTC’nin 21’inci yüzyıldaki kaderi günlük siyaset veya ekonomik beklentiler çerçevesinde değil, jeopolitik gelecek üzerine inşa edilmelidir. 100 yıl sonrasını hayal etmeliyiz. Jeopolitik temel sağlam olduktan sonra üzerine siyasi ve ekonomik yapıları kurmak kolaydır. Zira siyasi ve ekonomik kayıpların telafisi mümkündür, ancak jeopolitik kayıpları telafi etmek çok zordur. Yavru vatan 1878 yılında en büyük jeopolitik darbeyi yemiştir. Emperyalizm adaya ayak basmış ve o günden 20 Temmuz 1974 gününe kadar adanın asli sahibi Türkler, huzur ve refah yüzü görmemiştir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Barış Pınarı, Doğu Akdeniz’e doğru akmalı 13 Ekim 2019 | 254 Okunma Amiral Soner Polat: Vatana ve Mavi Vatana adanmış bir hayat 06 Ekim 2019 | 718 Okunma Preveze Deniz Zaferinin 481. yıldönümünde Yunanistan’ın Mavi Vatan kompleksi 29 Eylül 2019 | 202 Okunma Küresel düzenin yeni aktörleri: Hipersonik Füzeler 22 Eylül 2019 | 325 Okunma Yunanistan’da akıl galip gelir mi? 15 Eylül 2019 | 237 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar