15 kişilik timin görüntüsü de kimlikleri de deşifre edildi

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili devletimizin elindeki bilgiler çok net. İstanbul ve Ankara büyük bir hassasiyetle çalışıyor. Kaşıkçı konsolosluk binasına...

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili devletimizin elindeki bilgiler çok net. İstanbul ve Ankara büyük bir hassasiyetle çalışıyor. Kaşıkçı konsolosluk binasına giriyor ve canlı çıkamıyor. Bu bilgi kesin. İçeride parçalanıp mı dışarı çıkarıldı yoksa nasıl çıkarıldı bunu konsolosluktaki polis araması ortaya çıkaracak. Ama emniyet kaynaklarına göre kuvvetle muhtemel Kaşıkçı’nın bedeni parçalara ayrılıp çıkarılmış. Aynı şekilde ayın 1’inde gelip 2’sinde Suudi Arabistan’a geri dönen 15 kişilik infaz ekibinin Türkiye’ye giriş-çıkış görüntülerine ulaşıldı. Bu görüntüler üzerinden şahısların tek tek kimlikleri tespit edildi. Kim kimdir, kim kimin korumasıdır, ne görev yapmaktadır bu bilgiler çok yakında açıklanır.

KONSOLOSLUK, DİPLOMATLAR ÇALIŞIYORSA DOKUNULMAZDIR, KASAPLAR VARSA DEĞİL!

Amerika’nın İstanbul’daki konsolosluk binasının 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sırasında nasıl kullanıldığını hepimiz biliyoruz. O konsoloslukta görevli bir personelin yediği haltları, bir başka konsolosluk personelinin yargılanmamak için kaçıp yine konsolosluk binasına sığındığını hatırlıyoruz.

Gördük ki konsolosluk hizmetlerinden başka her işin döndüğü tek yer Amerikan konsolosluğu değilmiş. İddialar o ki İstanbul’daki Suudi Arabistan konsolosluğunda cinayet işleniyor. Geçen yıl ABD polisi San Francisco’daki Rusya konsolosluğunun kapısını kırıp içeri girip, arama yapmıştı. İstanbul Emniyeti’nin Suudi Arabistan konsolosluğunda arama yapacağı haberi çıkınca bir grup itiraz etmiş. Neymiş uluslararası anlaşmalar varmış da konsolosluk binalarına dokunulamazmış. Öyle bir dokunulur ki! O binalar diplomatlar görev yapıyorsa dokunulmazdır, canlı canlı insan doğrayan kasaplar varsa değil!

DİL KOPARMAK, EL KIRMAK, AKIL ALMAK

Meclis’te dün yaşanan MHP-İyi Parti gerilimi bir ibret vesikası olarak siyasi tarihimize geçti.

Grupların ayrı koridorlardan salona girmesi için kapılar değiştirildi. Partililerin Meclis’te karşı karşıya gelmemesi için polis etten duvar ördü.

Liderlerin atarlı-giderli konuşmalarının şahikası ise her zamanki gibi Bahçeli’den geldi: “Dilini koparırız, elini kırarız, aklını alırız!” “Dil koparmak, el kırmak, akıl almak...” Bu nasıl bir seviye Allah aşkına? Memleketin herhangi bir yerinde yarın öbür gün bir parti mensubu öteki partinin bir mensubunun sahiden dilini koparsa, elini kırsa ne olur hiç düşündünüz mü? Düşünüp de söylediyseniz vahim, düşünmeden söylediyseniz daha vahim.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Acaba kaç çürük bina imar barışından faydalandı 09 Şubat 2019 | 137 Okunma Kartal'da o şekilde çökecek çok bina var! 08 Şubat 2019 | 364 Okunma Meclis Başkanlığı için en güçlü üç aday... 07 Şubat 2019 | 684 Okunma 'Umut' şimdi öldü! 06 Şubat 2019 | 219 Okunma Erdoğan'ın en büyük silahı... 03 Şubat 2019 | 849 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar