Tanzim satış fena tosladı

ANALİZSon birkaç gündür çarşı pazar geziyorum. Manavlara giriyorum. Pazara gidiyorum. Bir ay kadar öncesine göre pek fark yok. Patlıcan yine 20 lira. Fasulye, kendini iyice nimetten saydığından olacak, 30 liranın...

ANALİZ

Son birkaç gündür çarşı pazar geziyorum.
Manavlara giriyorum.
Pazara gidiyorum.
Bir ay kadar öncesine göre pek fark yok.
Patlıcan yine 20 lira.
Fasulye, kendini iyice nimetten saydığından olacak, 30 liranın üzerinde.
Sivri biber, dolma biber 15 liranın üzerinde.
Meyve fiyatlarına canım bakmak bile istemiyor artık.
Çarşı pazarda, manavda fiyatlar böyle olunca insanın aklına ister istemez “tanzim satış noktaları” geliyor.
Saray talimatıyla kurulan bu pazarlarda, aynı ürünlerin çok daha ucuza satılacağı söylenmişti.
Hatırlayın kampanyanın ilk günlerini.
Yandaş yalaka medya, tanzim satışlardan canlı yayınlar yapıyor, millet bolluk nedeniyle çok ucuzlayan ürünleri almak için saatlerce sıra bekliyordu.
Şimdi de öyle olması gerektiğini düşünüyorsunuz ama öyle değil işte.
Tanzim satış noktaları iyice tenhalaştı.
Diğer yerlerde pahalı olan sebzelerin hiçbiri tanzim satışlarda yok. Varsa bile sabahın ilk saatlerinde gelenler tarafından bitiriliyor. Sandıklar boşaldıktan sonra takviye gelmiyor.
Tanzim satışlarda akşama kadar durabilen iki ürün var. Biri yamuk yumuk hale gelmiş patates, diğeri de çoğunun içi çürümüş soğan.
Kısacası sarayın tanzim satış kampanyası duvara toslamış durumda.
Zaten kendileri de bunun farkında olduğu için, şimdi zincir marketleri işin içine sokmaya çalışıyorlar.
Miting meydanlarında muhalefeti işaret ederek “Bu adilere oy vermeyeceksin” diye bağıran Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli, Migros, CarrefourSA, A101, BİM, ŞOK gibi zincir marketlerin de tanzim satış gibi çalışacağını açıkladı.
Bakan’a göre; ellerindeki 51 kooperatifin bu zincir marketlere mal sağlayacağını da söyledi.
Bu sistemin başarılı olması ihtimali çok az.
Emirle ve sopa göstererek ekonomi yönetmeye çalışıyorlar ama göreceksiniz seçimlerden sonra, sonuç ne olursa olsun buna takatleri kalmayacak.
Çünkü serbest piyasa ekonomisi içinde bu tür dayatmaların başarılı olması olanaksız.
Nitekim devletin işporta mal satarak fiyat düşürme operasyonunun nasıl hüsranla sonuçlandığını gördük.
Buradaki başarısızlığı son bir hamle ile zincir marketleri zorlayarak gizlemek istiyorlar.
Ancak 1 Nisan itibarıyla bu sistemin yürümesi de mümkün olmayacaktır.
Şu anda amaç; seçime iki üç gün kala, bilgisiz ve bilinçsiz kitlelere son bir kez daha selam çakmaktır, hepsi bu.

YENİ ÖĞRENDİM

Şeyda Taluk, Türkiye’de iletişim eğitimi aldıktan sonra Fransa’da yüksek lisans yapan, pek çok uluslararası kuruluşun çalışmalarında aktif rol alan bir siyaset bilimi uzmanı.
Yıllardır hem Türkiye’de, hem yurt dışında seçim kampanyaları teknikleri üzerinde çalışmalar yapıyor.
Taluk, dünya çapında başarılı olmuş seçim kampanyalarından edindiği izlenimleri ve deneyimleri “Seçim Nasıl Kazanılır?” isimli kitabında toplamış.
101 formül anlatıyor Şeyda Taluk.
Üç gün sonra seçime gidiyoruz.
Kitap piyasaya çıkalı henüz 15-20 gün olmuş.
Bazı adayların bu kitaptan yararlandığını öğrendim.

Ama sanıyorum bundan sonraki seçimlerde adaylığı düşünenlerin başucu kitabı olabilir bu kitap.
Kitabı okurken dikkatimi çeken şu oldu; Taluk’un önerileri ve uyarıları, demokratik hukuk devletlerinde, daha da ötesi uygar ülkelerde elbette çok geçerli olabilir.
Ama Türkiye gibi olağanüstü vıcık popülizmin, tehdit ve yalanların ön plana çıktığı ülkelerde sonuç nasıl olur, gözümde pek canlandıramadım.
Nitekim Şeyda Taluk da giriş bölümündeki yazısında yıllar önce bu tür çalışmaları partilere götürdüğünde “alaycı bir üslupla” karşılandığını ama yılmadığını anlatıyor.
Öyle ya da böyle Türkiye mutlaka aydınlığa çıkacak, demokrasi ve hukuk sistemi tekrar geri dönecektir.
Adaylığı düşünenlerin yanı sıra kendini “tecrübeli siyasetçi” sananlara da bu kitabı hararetle tavsiye ederim. Kitap Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıktı.

OKURDAN MESAJ

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yunan Cumhurbaşkanı’nın Eşek Adası’na gitmesi, kimi tahrik ediyor? 01 Temmuz 2020 | 3.187 Okunma Toplumsal tepki balonu patladı 30 Haziran 2020 | 3.008 Okunma Şimdi AKP de mi “terör örgütü yandaşı” oldu? 29 Haziran 2020 | 6.208 Okunma Yeni bir kumpas ifşaatı 26 Haziran 2020 | 4.156 Okunma Bu nasıl bir oyundur? 25 Haziran 2020 | 3.696 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar