Pence, Yıldırım dengi değil

ANALİZBaşbakan Binali Yıldırım Amerika’da. Neden? Orası meçhul. İki ülke ilişkileri ile bölgedeki krizler ele alınacak deniyor resmi olarak. Ancak görüşme trafiğine bakıyorsunuz, dişe dokunur...

ANALİZ

Başbakan Binali Yıldırım Amerika’da. Neden? Orası meçhul. İki ülke ilişkileri ile bölgedeki krizler ele alınacak deniyor resmi olarak. Ancak görüşme trafiğine bakıyorsunuz, dişe dokunur hiçbir şey yok. Öyle ki Başbakan yola çıkarken bir soru üzerine Amerika Başkan yardımcısı Mike Pence ile görüşeceğini söyledikten sonra “Bazı kongre üyeleri ile ve STK’larla da görüşmeler olacak” dedi. Yani açıkçası Amerika gezisinin resmi bir programı yok. Olsa bile Başbakan’ın söylediği konularla ilgili yetkili ve etkili kişilerle herhangi bir temas kurulmayacağı ortada. Ama en önemlisi şu; yandaş medya tarafından şişirilen Amerika gezisinde yapılacak Pence-Yıldırım görüşmesinin hiçbir anlamı yok. Türkiye şu anda henüz eski anayasa kuralları ile yönetiliyor. Her ne kadar Tayyip Erdoğan artık tek adam olarak kabul ediliyor ve herkes sadece onun ağzından çıkacak talimatlara uyuyorsa da anayasa gereği icranın başında Başbakan oturuyor. Yani şu anda Türkiye’nin en yetkili kişisi cumhurbaşkanı değil başbakandır. Uygulama bu yönde olmasa da gerçek budur. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın Amerika Birleşik devletlerindeki muhatabı Amerikan Başkanı’dır. Çünkü Türkiye’de icranın başı nasıl başbakansa Amerika’da da başkandır. Amerika’daki başkan yardımcısı sembolik görevdedir. Hiçbir konuda yetkisi yoktur, imza atmaz. Demek ki Binali Yıldırım Mike Pence görüşmesinden hiçbir şey çıkmayacaktır. Zaten öyle sanıyorum ki bu ziyaret tarihi Trump’un Amerika dışında olduğu döneme özellikle denk getirildi. Böylelikle Binali Yıldırım’ın asıl muhatabı Amerika’da olmadığı için görüşmemiş gibi sunuldu. Hepsi iyi de o halde böyle bir görüşmeye neden gerek duyuldu? Somut bir sonuç çıkmayacak görüşmeye kim neden gerek duydu? Neden Başbakan’la birlikte dışişleri bakanı da Amerika’ya gitti? Vize konusunda yumuşama olacağı umudundan söz ediliyor. Nitekim bazı yumuşamalar oldu. Ancak şunu da unutmayalım; vize krizini bizi aşağılayacak biçimde Amerika çıkardı. Şimdi aynı Amerika’nın vize krizinde yumuşatmalara gitmesinin bizi sevindiriyor olması bana daha aşağılayıcı geliyor. Bu aşağılanmaya muhatap olmak için taaa Amerikalara kadar gidilir mi? O zaman insanın içine ister istemez kuşku düşüyor. Acaba Amerika Türkiye’den bazı taleplerde mi bulunacak? Bunu doğrudan Erdoğan’a söylemek yerine Başbakan’ı çağırıp onun aracılığı ile mi söyletecekler? Dışişleri bakanları çok gerekmedikçe başbakanlarla birlikte yurtdışı gezilere katılmazlar. Dışişleri bakanları cumhurbaşkanının dış gezilerine refakat eder. Üstelik bu gezide bir de Enerji Bakanı Berat Albayrak var. Bu gezide onun da olması Binali Yıldırım’a bir istekler listesi verileceği şüphesini güçlendiriyor. Muhtemelen Erdoğan Binali Yıldırım’ın bir hata yapmasından çekindiği için yanına en güvendiği adamını koydu.

ÖNERİ

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yunan Cumhurbaşkanı’nın Eşek Adası’na gitmesi, kimi tahrik ediyor? 01 Temmuz 2020 | 3.208 Okunma Toplumsal tepki balonu patladı 30 Haziran 2020 | 3.025 Okunma Şimdi AKP de mi “terör örgütü yandaşı” oldu? 29 Haziran 2020 | 6.219 Okunma Yeni bir kumpas ifşaatı 26 Haziran 2020 | 4.164 Okunma Bu nasıl bir oyundur? 25 Haziran 2020 | 3.700 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar