CHP’de başkan değişimi çok zor

ANALİZSon CHP Kurultayı kamuoyunda kimseyi tatmin etmedi. CHP içinde bir kesimi tatmin ettiği kesin, ama bunun kamuoyu yansıması hiç de iyi değil. Bilmiyorum CHP yönetimi bunun farkında mı? Sokaktaki kimse CHP’de bir demokrasi...

ANALİZ

Son CHP Kurultayı kamuoyunda kimseyi tatmin etmedi. CHP içinde bir kesimi tatmin ettiği kesin, ama bunun kamuoyu yansıması hiç de iyi değil. Bilmiyorum CHP yönetimi bunun farkında mı? Sokaktaki kimse CHP’de bir demokrasi şöleni olduğunu konusuyla ilgilenmiyor bile. Zaten inanmıyor da o da ayrı bir konu. Ayrıca şu gerçek de bütün çıplaklığı ile ortaya çıktı. CHP’de bir başkan değişikliği yapmak çok zor. Bunun hem siyasi hem de teknik nedenleri var. Teknik olarak genel merkez gücünü kullandığı sürece herhangi bir kişinin aday olmasına olanak yok. Tıpkı bugün yapıldığı gibi bütün il başkanlarına talimat verilir. İl başkanları genel başkan adayı olarak mevcut genel başkanı işaret eden imzaları atarlar. Bir kişi sadece bir aday için imza vereceğinden ikinci bir adaya aritmetik olarak imza verecek kişi kalmaz böylece yarış tek kişilik hale getirilir. Bana göre asıl sorun bu tüzükten kaynaklanan aritmetik saçmalık değil, siyasi yetersizlik. Öncelikle şunu belirtmeliyim, CHP’de kimse cesaretle ortaya çıkıp “ben varım” diyemiyor. Parti içinde muhalefet yok mu? CHP’yi iktidara taşıyabilecek siyasi fikirleri savunanlar bulunmuyor mu? Var onlar da hiçbirinde cesaret yok. “Genel başkan hariç parti yönetimi değişmeli” anlayışında onlar. Yani bir anlamda genel başkandan “listeni oluştururken bizi tercih et” diyen bir kesim bu. Koskoca İstanbul’da biliyorsunuz mevcut il başkanı dışında kimse cesaret edip de aday olamadı. Son anda mevcut başkanın karşısına konulan aday da az farkla seçimi kazandı. 20 milyonluk İstanbul’da cesaretli bir kişi bile çıkmaz mı? Genel başkanın karşısına çıkacak cesareti olanlar ise parti içinden değil parti dışından çıktı. Onlar da gerçi parti üyesiydiler elbette ama parti içinde bir taban oluşturamamışlardı Daha doğrusu hesap hatası yaptılar. Parti içi dengelerle kamuoyunun beklentilerini karıştırdılar. Partide iktidar olanların  kamuoyunun beklentilerini hiç hesaba katmadığını görmediler. Aday olarak ortaya çıkan tek kişi de zaten daha önce de aynı yolu denemiş ve aşağı yukarı aynı sonucu almıştı. Ancak bu kurultaydaki tavrına baktıktan sonra bu adayın da CHP genel başkanlığı için çapının yetmeyeceği fikri bende ağırlık kazandı. “Ben lütufla aday olmam” dedikten sonra adaylığı kabul etmek hangi akılla bağdaşır ki? Belli ki taraftarları “Merak etme tepki çok büyük kesin kazanıyoruz” dedi ve o aday da salona döndü. Oysa “Lütüfla aday olmam, ama bana oy vermeyi düşünenleri boş oy atmaya çağırıyorum” diyebilseydi sonuç çok farklı olabilirdi. O boş oylar kendi aldığı oylardan fazla olabilirdi örneğin. O zaman bütün tepki genel merkeze yönlendirilmiş olurdu. Yeniden seçilen Kemal Kılıçdaroğlu bu ağırlığı kaldıramaz ve gerçekten bir demokrasi şölenine dönüşecek yeni bir kurultayda yeniden mücadeleye girmek zorunda kalırdı. Oysa şimdi seçim iki adayla yapılmış biri kazanmış diğeri kaybetmiş oldu.

YENİ ÖĞRENDİM

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yunan Cumhurbaşkanı’nın Eşek Adası’na gitmesi, kimi tahrik ediyor? 01 Temmuz 2020 | 3.187 Okunma Toplumsal tepki balonu patladı 30 Haziran 2020 | 3.008 Okunma Şimdi AKP de mi “terör örgütü yandaşı” oldu? 29 Haziran 2020 | 6.208 Okunma Yeni bir kumpas ifşaatı 26 Haziran 2020 | 4.156 Okunma Bu nasıl bir oyundur? 25 Haziran 2020 | 3.696 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar