Bir de yerel seçim tuzağına düşmeyin

ANALİZAnkara kulislerinde “yerel seçimleri kasım ayına alma hazırlığı” iddiaları dolaşıyormuş. Anayasaya rağmen bu nasıl yapılacak bilemiyorum. Çünkü bu konu sadece bir erken seçim...

ANALİZ

Ankara kulislerinde “yerel seçimleri kasım ayına alma hazırlığı” iddiaları dolaşıyormuş.
Anayasaya rağmen bu nasıl yapılacak bilemiyorum. Çünkü bu konu sadece bir erken seçim kararı değil, anayasa maddesinde de değişiklik gerekiyor.
Anayasanın ilgili 127’nci maddesi şöyle diyor; Mahallî idarelerin seçimleri, 67’nci maddedeki esaslara göre beş yılda bir yapılır. Ancak, milletvekili genel veya ara seçiminden önceki veya sonraki bir yıl içinde yapılması gereken mahallî idareler organlarına veya bu organların üyelerine ilişkin genel veya ara seçimler milletvekili genel veya ara seçimleriyle birlikte yapılır. Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir.
Burada görüldüğü gibi yerel seçimler beş yılda bir yapılabiliyor. Sadece erken genel seçim olursa onunla birleştirilebiliyor.
Demek ki anayasanın değişmesi ve erken yerel seçim yapılabilmesinin önünün açılması gerekiyor.
Ancak artık “Atı alan Üsküdar’ı geçti” sözü resmi politikamız haline geldiği için sarayın bir emrivaki ile yerel seçimi öne alma ihtimali de yok değil.
Ancak her şeyin anayasaya uygun gittiğini varsaysak, bu seçim kararı mutlaka alınır.
Nedeni basit; muhalefet, özellikle CHP tıpkı baskın seçimde olduğu gibi “Biz seçime her zaman hazırız, kaçmayız, ne zaman isterseniz yaparız” mantığı ile bu değişikliğin olmasına oy verebilir.
Ve fena halde yenilir.
Ankara ve İstanbul’u alacağını zannederken İzmir’i bile kaybedebilir.
Baskın seçim kararı alındığında muhalefeti uyarmaya çalıştık.
Aralarında benim de olduğum pek çok kişi dedi ki “Baskın seçime hemen razı gelmeyin. Bırakın bu iktidar bir yıl daha yerinde kalsın. Seçim istediğine göre demek ki işler çok kötü gidiyor, niye can simidi atıyorsunuz?”
Hepsi çok yiğit ya bu muhalefetin, balıklama atladılar, “Biiiiiz” dediler “Seçimden mi korkacağız, erken seçimse erken seçim, baskınsa baskın, hodri meydan.”
Yetkiyi zaten tek başına eline almış biri, henüz bir yıl varken seçim kararı alıyorsa ya kazacağından çok emindir ya da işler daha beter olmadan yeni bir seçim zaferiyle durumu kurtarmaya çalışacaktır.
Muhalefet bunu görmedi.
Tam bir ay “kimi aday yapalım” tartışması içinde geçirdi. Sonunda “kerhen” Muharrem İnce dedi.
Onun da çapı ancak bu kadarına yetti.
Şimdi aynı durum yerel seçimler için söz konusu.
Erdoğan belli ki baskın seçimden “şaibeli de olsa” zaferle çıkmasının ve muhalefette oluşan derin öfke ve üzüntünün nemasını almak istiyor.
Muhalefet seçmeni bezgin ve bıkkın, muhtemelen ilk seçimlerde durum ne olursa olsun geniş bir kesimi sandığa bile gitmeyecek.
Böyle bir ortamda üstelik bu kez gerçekten “tek adam” olmanın avantajını olabildiğine kullanıp 81 ilde birden yerel yönetimleri ele geçirmeye çalışacaktır ve muhtemelen de bunu başaracaktır Erdoğan.
Muhalefet şaşkın ve dağınık.
Muhalefetin hiçbir yerde adayı yok.
Aday çıkarsa bile bu isimleri tanıtması, beğendirmesi ve seçim kazanacağına ikna etmesi çok zor.
Erdoğan ise olağanüstü iktidar gücünü sonuna kadar kullanacaktır.
Muhalefet baskın seçimden sonra bir de yerel seçim tuzağına düşerse yandı demektir.
Demedi demesinler sonra.

BUNU YAZMAK GEREK

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yunan Cumhurbaşkanı’nın Eşek Adası’na gitmesi, kimi tahrik ediyor? 01 Temmuz 2020 | 3.187 Okunma Toplumsal tepki balonu patladı 30 Haziran 2020 | 3.008 Okunma Şimdi AKP de mi “terör örgütü yandaşı” oldu? 29 Haziran 2020 | 6.208 Okunma Yeni bir kumpas ifşaatı 26 Haziran 2020 | 4.156 Okunma Bu nasıl bir oyundur? 25 Haziran 2020 | 3.696 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar