AKP bu kadar ağır baskıyla İstanbul’da kaybedebilir mi?

ANALİZSanıyorum CHP’liler Erdoğan’ın “Bunlar adam bulamadığı için bir ilçe belediye başkanını İstanbul’a aday gösterdiler” sözünün nereye varacağını henüz...

ANALİZ

Sanıyorum CHP’liler Erdoğan’ın “Bunlar adam bulamadığı için bir ilçe belediye başkanını İstanbul’a aday gösterdiler” sözünün nereye varacağını henüz kavramış değiller.
Bu nedenle hâlâ Binali Yıldırım’ın kimliği ve kişiliği üzerine yorumlar yapıyorlar.
Oysa Erdoğan çok net bir tavır sergiliyor.
Diyor ki “Ben İstanbul’a devletin en tepesindeki ismi aday yaptım.”
Bunun anlamı şudur;
AKP’nin aslında İstanbul adayı yok.
AKP devlet olarak İstanbul’un üzerine çöküyor.
Erdoğan da halka “Görüyorsunuz işte, CHP bir ilçe başkanını aday gösterirken ben size devletin iki numaralı ismini gönderiyorum. Seçmezseniz siz düşünün artık” demiş oluyor.
Binali Yıldırım sıradan bir aday değil.
Buna karşı İstanbul’a kişisel olarak katkılar sağlayacak çap ve nitelikte değil.
İstanbul’u kendi iradesi ve otoritesi ile yönetmesi mümkün değildir.
İstanbul, seçimi AKP’nin kazanması halinde aslında bizzat Erdoğan tarafından yönetilecektir.
CHP’nin aklıevvelleri hâlâ anayasal durumdan, hukuktan, demokrasiden söz ediyor.
Oysa Erdoğan 20 milyonluk kente en büyük psikolojik baskıyı uyguluyor.
“Ya beni seçersin ya da perişanlığa mahkum olursunuz.”
Zaten bu nedenle CHP’nin kazanması halinde İstanbul’un yaşanmaz hale geleceğini söylüyor.
Binali Yıldırım İstanbul’a partisinin adayı olarak değil devletin gücünü temsilen geliyor.
Yıldırım bir mahalleye ev ziyareti için girecektir ama İstanbul Valiliği ve emniyeti kendisine zorunlu olarak “Meclis Başkanı protokolü” uygulayacaktır.
Böylelikle sıradan vatandaşlar karşılarında hep çok güçlü bir aday görmüş olacaktır.
Geniş kitleler “güce tapar” bu tüm dünyada değişmez bir sosyolojik gerçektir.
Muhalefet ve tabii asıl iddia sahibi olan CHP’nin bu gerçeği bilmemesi mümkün değildir.
Buna karşın nedense hiçbir şey yapmamakta ve “ergen tavırlar” içindeki adayının “kesin kazanacağına” inancını tekrarlamaktadır sürekli.
Bunları bugünden söylemek ve yazmak zorundayız.
Bir ay sonra çok geç olacaktır.
İşte o zaman CHP ve muhalefet elbette AKP’nin ve Binali Yıldırım’ın değil ama devletin gücünün altında kalacaktır.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yunan Cumhurbaşkanı’nın Eşek Adası’na gitmesi, kimi tahrik ediyor? 01 Temmuz 2020 | 3.187 Okunma Toplumsal tepki balonu patladı 30 Haziran 2020 | 3.008 Okunma Şimdi AKP de mi “terör örgütü yandaşı” oldu? 29 Haziran 2020 | 6.208 Okunma Yeni bir kumpas ifşaatı 26 Haziran 2020 | 4.156 Okunma Bu nasıl bir oyundur? 25 Haziran 2020 | 3.696 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar