İran’a Trump kıskacı

Başkan Trump ve Cumhurbaşkanı Ruhani arasındaki karşılıklı atışma yeni bir aşamaya geçti. Baştan beri şahin olan Trump'ın karşısında ılımlı-reformcu olarak bilinen Ruhani de dini lider...

Başkan Trump ve Cumhurbaşkanı Ruhani arasındaki karşılıklı atışma yeni bir aşamaya geçti. Baştan beri şahin olan Trump'ın karşısında ılımlı-reformcu olarak bilinen Ruhani de dini lider Hamaney ve Kasım Süleymani çizgisine yaklaştı.
Pazar günü büyükelçilere konuşan Ruhani ABD'nin ülkesine yönelik petrol ambargosuyla ilgili "İran'la barış, barışların anası, savaş, savaşların anasıdır" cümlelerini sarf etmişti. İran cumhurbaşkanı daha önce de Trump'ı "arslanın (İran) kuyruğu ile oynamaması" yönünde uyarmıştı. Ruhani'nin içinde "barış" seçeneği de olan bu cümlesine dün Trump, ağır bir tweet ile cevap verdi: "Bir daha asla ABD'yi tehdit etme, yoksa tarihte daha önce çok az kişinin gördüğü sonuçlara katlanırsın."
Tweet atmayı diplomasinin bir parçası haline getiren Trump, Kuzey Kore gibi İran'a da boyun eğdirmek istiyor. Hedef, ABD'nin çekildiği, Britanya, Fransa, Çin, Rusya ve Almanya'nın sahip çıktığı 2015 nükleer anlaşmasını yeniden müzakere etmek.
Washington ile Tahran arasındaki mevcut gerginliğin sebebi kasım başında İran'ın petrol ihracına ambargosunun başlayacak olması ve Tahran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapama tehdidi. Trump, İran'a karşı sertlik ve tehdit politikasında yalnız değil.
Ulusal güvenlik danışmanı Bolton ve Dışişleri Bakanı Pompeo şahinlerin ön saflarında yer alıyor. Pompeo da pazar günü İranlı "liderlerin yolsuzluğundan" bahisle onları "mafyaya" benzeten bir konuşma yapmıştı. Yine dün, İsrail Başbakanı Netanyahu, Trump ve Pompeo'nun sert sözlerinden övgüyle bahsetti. Son dönemde bölgemizdeki İran karşıtı havadan en çok istifade eden kuşkusuz Netanyahu. İsrail'de "apartheid rejimini" tesis eden ırkçı bir yasayı (Yahudi ulus-devlet yasasını) rahatlıkla geçirebildi. Hem de Siyonizmin hedefine ulaştıklarını ilan ederek:
"Theodor Herzl'in vizyonunu açıklamasından 122 yıl sonra bu yasayla varoluşumuzun kurucu prensibini tanımladık." Suudi Arabistan ise İran'a ambargoyla petrol arzında bir sorun olmayacağını garanti etmiş durumda zaten.
Trump yönetimi mayıstan itibaren İran'daki rejim karşıtı gösterileri destekliyor.
Ve İran'dan yeni nükleer anlaşma için 12 temel şartı kabul etmesini istiyor. Bu şartlardan dördü nükleer faaliyetlerle ilgili iken, diğer sekizi İran'ın İsrail ve Körfez'i rahatsız eden "yayılmacılığıyla" alakalı. Bunlar, ABD vatandaşı tutukluları bırakmayı, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad gibi gruplara yardımı kesmeyi, Suriye'den çekilmeyi, Irak'ın egemenliğine saygı göstermeyi, Yemen'de Husi'lere desteği kesmeyi, Kudüs Gücü'nün askeri faaliyetlerini bitirmesini, Taliban ve El-Kaide'ye desteği kesmeyi ve komşulara yönelik saldırgan tutumdan vazgeçmeyi içeriyordu. Bu şartların İran için kabul edilemezliği ortada. Ancak ambargo kıskacı da daralıyor. Washington "eşi benzeri olmayan bir mali baskı" için son hazırlıklarını yürütüyor.
ABD'li yetkililer uluslararası firmaları İran ile ticaret yapmamaları, aksi takdirde yaptırımlarla karşılaşacakları yönünde uyarmakla meşgul. Hatta ABD maliye bakanlığından bir heyet Ankara'da TOBB üyesi işadamları ile görüşerek uyarılarını ilettiler.

***
Washington'un İran ile ticaret yapanlara "yaptırım" tehdidinin Çin ile "ticaret savaşından" daha zararlı olacağını düşünen çevreler var. Riyalin korkunç değer kaybı ile ekonomik sıkıntıda olan İran, rejim unsurları arasında konsolidasyon sağlayabilir. Bir süre daha esnafın protestolarını da baskılayabilir. Ancak İran'ı içerde ve dışarıda zor günler bekliyor. Basra'da, Şiilerin attığı "İran dışarı" sloganları Trump yönetiminin baskısının İran'ın nüfuz alanlarında dahi etkili olduğunu düşündürüyor. Ambargoya karşı Hürmüz Boğazı'nı kapama tehdidi ise Tahran'ı yalnızlaştırabilir. Çin bile buna karşı olduğunu açıkladı. Bu arada Trump'ın Helsinki'de Putin'le İran'ın Suriye'den çıkarılması konusunda nasıl bir pazarlık yaptığı da henüz bilinmiyor.
Önümüzdeki dört ay yeni gerginliklere gebe. Bakalım Tahran, Trump kıskacından çıkmak için neler yapabilecek?
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Irak ile yeni başlangıçlar 23 Nisan 2024 | 1.263 Okunma Seçim sonrası Türkiye’nin Ortadoğu gündemi 20 Nisan 2024 | 133 Okunma Siyaset yapma rekabeti 19 Nisan 2024 | 1.138 Okunma Ortadoğu, İran ve İsrail gerilimine terk edilemez! 16 Nisan 2024 | 191 Okunma Doğrudan ve kontrollü çatışma dönemi 15 Nisan 2024 | 208 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar