Hani para yoktu?

Kemal Ilıcak'ın yalısındayız. DYP'nin birinci parti oluşunun hikâyesini kahramanlarının ağzından dinliyoruz. Konuşmacılar arasında Hüsamettin Cindoruk'tan Cavit Çağlar'a kadar bazı politikacılar da var. Çağlar'a sordum; "Mercedes'inizin üstünü kestirmenizin gerekçesini anlatır mısınız?" O da "Bunu Süleyman Bey'in seçim gezileri için yaptım. Halkı daha kolay selamlasın, onlarla rahat bütünleşsin diye" cevabını verdi. Bahçedeki muhabbette her kafadan bir ses çıkıyordu. Bir ara bana doğru eğildi ve "Bu seçimde ya iktidar olacaktık ya kendimize başka yer arayacaktık" dedi. Mesaj netti; "Bu bir politik savaştı ve son barutlarına kadar harcamışlardı". Neticede iktidara geldiler ve Baba'nın yeniden doğuşu gerçekleşti. Bu anı nereden aklıma geldi. Onu da açayım. Son Bakanlar Kurulu toplantısından açıklamaları bizzat Başbakan yaptı. Daha düne kadar "Yılda iki maaş ikramiye" isteyen Kılıçdaroğlu'na "kaynak göster" diye saldıranlar birden bütün muslukları açtılar. Öyle böyle değil. 24 milyarı bulan bir ek maliyet üstlendiler. Bir yerde de yeni zamlara hazırlanın demektir.

Burada emeklilerin mutlu olduklarını rahatlıkla söyleyebilirim. Bir ekmek parasına muhtaç konuma getirilen insanların durumu ortada. Ramazan ve Kurban Bayramlarında alacakları biner lira, "koah hastasının oksijen maskesi" kadar önemli. Torunlarına harçlık verirken de sıkıntı çekmezler.

Yanlış hava basanlar

Başbakan Yıldırım'ın Mesir Macunu gibi dağıttığı şeylerden, toplumun her kesimine bir şeyler var. Şimdi bunlara "hani paranız yoktu" denmez mi? Vatandaş gerçekten perişan. Satın alma gücü felaket. Sanırım Ak Parti yönetimi bir şeylerin ters gittiğini nihayet görebildi. Sandığın "baloncu anketleriyle dolmayacağını" anladılar.

Faruk Acar, Adil Gür ve özellikle İhsan Aktaş'ın "24'lük lastiğe 32'lik hava basmalarıyla tutunamayacakları" kafalarına dank etti. Zaten biraz daha zorlasalar kabak lastikler topluca patlayacaktı. Haaa, mabadındaki yırtık yama tutmaz hale gelen insanlar verilenlerle tatmin olur mu? Tabii ki hayır. Ancak, 16 yıldır "bir lokma, bir hırka"ya alıştırılmış insanımızın bir yerde isyanının önüne geçildiğini söylemek mümkün. Sonrası ne olacak derseniz, sıra Mercedes'in tavanını kesmeye gelecek. İktidarı kaybetmek eşekten düşmüş karpuzdan farksızdır. Yapılan ve yapılacak zamların gerçek nedeni budur.

Yine de bu gelişmelere zorlayan birini tebrik etmeliyiz; Kemal Kılıçdaroğlu. "Ben yaparım, ben veririm" dedikçe iktidarın etinden et kopuyordu. Teşekkürler CHP Genel Başkanı'na...